İznik Süleyman Paşa Sokak ile Maltepe Sokağın kesiştiği köşede, Selçuklu medrese mimarisinin etkisinde kalmadan yapılmış, özgün nitelikli ilk Osmanlı medreselerinden birisidir. Kitabesi günümüze ulaşamamıştır. Ancak Sultan Orhan Gazi’nin büyük oğlu olan ilk Rumeli Fatihi Süleyman Paşa’nın ölümünden sonra babası Sultan Orhan Gazi tarafından düzenlenen 1361-1362 tarihli vakfiyesinde bu medreseden söz edilmiştir.
İznik’in doğusunda yüksek bir tepe üzerinde Abdülvahab Sancaktari Türbesi bulunmaktadır. Bu türbenin İznik’i kuşatan İslam ordularından Abdülvahab adlı bir kişiye ait olduğuna inanılmıştır. Osmanlılar İznik’i ele geçirdikten sonra, VIII.yüzyıldaki Arap kuşatmalarında yararlılıkları görülen ve sancaktarlık yapmış olan Abdülvahab isimli kişinin halk arasında inanılmış bir de efsanesi bulunmaktadır: “Abdülvahap kuşatma sırasında gönlünü genç bir Rum kızına kaptırmıştır.
İznik Yenişehir Kapısı’ndan ilçe merkezine uzanan Atatürk Caddesi’ne açılan Yakup Çelebi Sokağı’nda, Böcek Ayazması yakınında bulunan Koimesis Kilisesi’nin Piskopos Hyakinthos tarafından 750 yılına doğru yaptırıldığı ileri sürülmekle beraber bazı araştırmacılar kilisenin daha eski tarihlere indiğini de belirtmişlerdir. Ancak, kilisenin içerisinde bulunan bir kitabeden ve bazı sütun başlıkları üzerindeki monogramlardan Piskopos Hyakinthos tarafından yapıldığı öğrenilmiştir.
İznik Yenişehir Kapısı’na giden Atatürk Caddesi’nin sağ tarafında bulunan H.Tryphon Kilisesi XI.yüzyıldan sonra İznik Bizans İmparatoru II.Thedoros Laskaris (1255-1256) tarafından yanındaki bir felsefe okulu ve kütüphane ile birlikte yaptırılmıştır.
İznik Ayasofyası yakınında olduğu sanılan, ancak günümüze hiçbir izi gelemeyen Orhan Gazi Medresesini XIV.yüzyılın ikinci yarısında İznik’i fetheden Orhan Gazi yaptırmıştır. Kaynaklarda Orhan Gazi’nin burada bir medrese yaptırdığı belirtilmiştir. Yine kaynaklardan öğrenildiğine göre, Osmanlı medreselerinin ilk örneklerinden biri olan bu yapıda Kara Hoca, Davud-i Kayseri ve Tacüddin-i Kürdi ders vermiştir.
İznik’in doğusunda, Lefke Kapısı yakınında bulunan Yeşil Camiyi Çandarlı Hayrettin Paşa adına Mimar Hacı Musa 1378-1391 yılları arasında yaptırmıştır. Caminin yapımına Çandarlı Halil Hayrettin Paşa tarafından başlanmış, Onun ölümünden sonra oğlu Ali Paşa 1391-1392 yıllarında tamamlamıştır. Erken Osmanlı mimarisinin en önemli yapılarından olan Yeşil Cami, tek kubbeli, merkezi camilerin gelişmiş örneklerinden biridir.
Orhan Gazi Camisi, Yenişehir kapısı dışında yer almaktadır. İznik Müzesinde bulunan kitabesinden öğrenildiğine göre; Orhan Gazi tarafından 1334-1335 tarihlerinde yaptırılmıştır. Ancak kitabenin tarih kısmı kırık olduğundan bu konuda bazı çelişkiler bulunmaktadır. Büyük olasılıkla Osmanlıların İznik’i fethi sırasında Orhan Gazi tarafından yaptırılmıştır.
İznik meydanında, belediye binasının önündeki meydanda yer alan Hacı Hamza Camisi, Erken Osmanlı mimarisinin ilk eserlerindendir. İznik Müzesinde bulunan kitabesine göre, Hazma Bin Erdem Şah tarafından 1345’te yaptırılmıştır. Mimarı Hacı Ali’dir. Hacı Hamza Camisi tek kubbeli camiler grubundan olup, önünde derin bir eyvan biçiminde son cemaat yeri bulunuyordu.
İznik Mahmut Çelebi Mahallesi’nde, Ayasofya Kilisesinin yaklaşık 100 m. güneyinde olan Mahmut Çelebi Camisini, kitabesinden öğrenildiğine göre Sultan II.Murad’ın kayınbiraderi, Çandarlı Halil Paşa’nın torunu Vezir Mahmut Çelebi 1442-1443 yılında yaptırmıştır. Erken Osmanlı devri mimarisinde tek kubbeli camiler grubundan olan bu yapının kuzeyinde dikdörtgen planlı, üzeri tonoz örtülü, ortası kubbeli bir son cemaat yeri bulunmaktadır.