İznik’in güneybatısında, Saraybahçe veya Eski Saray denilen yerde, antik roma tiyatrosu bulunmaktadır. İznik surlarının 90 m. kuzeyindeki bu tiyatro, Anadolu’da ayakta kalmış tiyatroların en önemlilerinden birisidir. Roma İmparatoru Traianus (97-117) zamanında eyalet valisi Pilinius Csecillius Secunds (62-113) tarafından yaptırılmıştır. Vali Pilinius İmparator Traianus’a yazmış olduğu mektuplarda tiyatronun yapımının tamamlanabilmesi için 10 milyon sesterzene ihtiyaç olduğunu belirtmiştir.
İznik Süleyman Paşa Sokak ile Maltepe Sokağın kesiştiği köşede, Selçuklu medrese mimarisinin etkisinde kalmadan yapılmış, özgün nitelikli ilk Osmanlı medreselerinden birisidir. Kitabesi günümüze ulaşamamıştır. Ancak Sultan Orhan Gazi’nin büyük oğlu olan ilk Rumeli Fatihi Süleyman Paşa’nın ölümünden sonra babası Sultan Orhan Gazi tarafından düzenlenen 1361-1362 tarihli vakfiyesinde bu medreseden söz edilmiştir.
İznik’in doğusunda yüksek bir tepe üzerinde Abdülvahab Sancaktari Türbesi bulunmaktadır. Bu türbenin İznik’i kuşatan İslam ordularından Abdülvahab adlı bir kişiye ait olduğuna inanılmıştır. Osmanlılar İznik’i ele geçirdikten sonra, VIII.yüzyıldaki Arap kuşatmalarında yararlılıkları görülen ve sancaktarlık yapmış olan Abdülvahab isimli kişinin halk arasında inanılmış bir de efsanesi bulunmaktadır: “Abdülvahap kuşatma sırasında gönlünü genç bir Rum kızına kaptırmıştır.
Marmara Bölgesi’nin Güney Marmara Bölümü’nde, en büyük, Türkiye’nin ise beşinci büyük doğal gölü olan İznik Gölü, tektonik bir tatlı su gölüdür. Marmara Bölgesi’nin doğu-batı doğrultusunda peş peşe dizilmiş çukur sistemlerinden Pamukova-İznik-Gemlik Körfezi çöküntü alanı sırasının orta kesimindeki tektonik kökenli bir çukurun dolması ile oluşan göl, elips şeklindedir.
İznik merkezinde Atatürk Caddesi ile Kılıçarslan Caddesi’nin kesiştiği yerde bulunan İznik Ayasofya’sının yapımı ile ilgili bir kitabe bulunmamaktadır. Büyük olasılıkla bu yapı Roma dönemine ait bir yapının temelleri üzerine yapılmıştır. Kilisenin yapımı ile ilgili çeşitli iddialar ortaya atılmıştır. Bunlara göre IV-VIII.yüzyıllar arasına tarihlendirilmektedir.
İznik Yenişehir Kapısı’ndan ilçe merkezine uzanan Atatürk Caddesi’ne açılan Yakup Çelebi Sokağı’nda, Böcek Ayazması yakınında bulunan Koimesis Kilisesi’nin Piskopos Hyakinthos tarafından 750 yılına doğru yaptırıldığı ileri sürülmekle beraber bazı araştırmacılar kilisenin daha eski tarihlere indiğini de belirtmişlerdir. Ancak, kilisenin içerisinde bulunan bir kitabeden ve bazı sütun başlıkları üzerindeki monogramlardan Piskopos Hyakinthos tarafından yapıldığı öğrenilmiştir.
İznik Yenişehir Kapısı’na giden Atatürk Caddesi’nin sağ tarafında bulunan H.Tryphon Kilisesi XI.yüzyıldan sonra İznik Bizans İmparatoru II.Thedoros Laskaris (1255-1256) tarafından yanındaki bir felsefe okulu ve kütüphane ile birlikte yaptırılmıştır.
İznik’te Erken Hıristiyanlık dönemine ait bu mezar anıtı, ilçe merkezinin 5,5 km. kuzeybatısında, Elbeyli’ye giden yolun doğusunda, halk arasında Hespekli denilen yerde, Çaltepe Çamlığı’nın yakınındadır. Bu anıt 1967 yılında Karayolları ekiplerinin yol yapımında kullanmak üzere taş alımı sırasında ortaya çıkmıştır. İznik’teki en eski Hıristiyan dönemi eseri olan bu anıt, MS.
İznik Kalesi’nin geçmişi M.Ö. 258 tarihlerine dayanır. İznik Kalesi’nde; sırasıyla İstanbul, Yenişehir, Lefke ve Göl kapıları bulunur. Ayrıca 12 tali kapısı vardır. Uzunluğu 4970 m’dir. Yüksekliği 10-13 m. olan surların direncini güçlendirmek amacıyla 114 yuvarlak planlı burç yapılmıştır. Burçların eskileri yuvarlak, yenileri ise dört köşedir. Ayrıca surların önünde bulunan müdafaa hattında 131 burç mevcuttur.