Üsküdar'da bu ismi taşıyan semtte, padişahlara mahsus bir saraydı. Bizzat sefere çıkmayan hükümdarların, sefere çıkan orduyu şehir dışından uğurlaması eski bir devlet an'anesi idi. Ordu batıya hareket ediyorsa Davutpaşa Sarayı'ndan, bir doğu seferine gidiyorsa Doğancılar Meydanı'ndaki bu saraydan uğurlanırdı. Bu uğurlamanın Haydarpaşa Sahrası'ndan da yapıldığı olurdu. Sefere çıkan serdarın otağı bu meydana kurulurdu. Son hazırlıkların tamamlanması için serdar-ı ekremin burada bazen 25-30 gün kaldığı olurdu. Serdar otağının sökülmesi ve vezirlik tuğlarının ikinci konak yerine doğru yola çıkarılması ile ordunun seferi yürüyüşü başlamış olurdu. Doğancılar Sarayı ismini, bulduğu meydandan, meydan da adını Doğancıbaşı Hasan Paşa'dan almıştır. Çakırcıbaşı da denilen Hasan Paşa, 966 (1558-59) tarihinde Mimar Sinan'a bir cami yaptırmış ve Hasan Paşa'nın rütbesi de meydana isim olarak verilmiştir. Bu semtte yapılan ilk eser bu camidir. Meydan ve civarı bu tarihten sonra iskân edilmeğe başlanmıştır. Meydanın daha evvel hangi adla anıldığı belli değildir. Doğancılar Sarayı'nın camiin yapılmasından sonra inşa edildiği sanılmaktadır. Üsküdar Sarayı, 958 (1551)'de Kanunî tarafından Mimar Sinan'a yaptırıldığına göre bu sarayın da bu kıymetli Türk mimarı tarafından yapıldığı söylenebilir. Padişahların yaz aylarında Üsküdar Sarayı'na geldiklerinde Doğancılar Sarayı'nın da Paşakapısı olarak kullanıldığı sanılmaktadır. Doğancılar Sarayı, bu meydanın batı tarafında, eski Üsküdar Mutasarrışığı binasının yerinde idi. Tam yeri, şimdiki Üsküdar Kaymakamlığı binası ile Nasuhî Camii arasındaki saha idi. Bugün yerinde apartmanlar ve SSK Dispanseri bulunmaktadır. Burası, Üsküdar'ın büyük bir bölümünü, Topkapı Sarayı'nı, Galata ve Tophane taraşarını rahatlıkla görebilecek bir yüksekliktedir. 'İstanbul cevelânları'na 1630 tarihlerinde başlayan Evliya Çelebi, bu sarayın Doğancılar Mesiresi'nin yanında bulunduğunu ifade etmekte ve "Padişahlar Üsküdar'a göçtüklerinde cümle Doğancılar buraya göçerler" dedikten sonra "bir azim kârhanedir" demektedir. Bu ifadeden, doğancıların doğan ve emsali kuşları yetiştirdikleri ve terbiye ettikleri hanlardan birinin de Doğancılar'da bulunduğu anlaşılmaktadır. Hangi tarihte yok olduğu bilinmeyen Doğancılar Sarayı'nın yerine Sultan Abdülmecit devrinde (1839-1861) Üsküdar Mutasarrışığı binası yapılmıştır. Doğancılar Parkı tanzim edilinceye kadar meydan Üsküdar'ın en büyük pazar yeri idi. Asırlardan beri Cuma Pazarı burada kurulurdu. Daha evvel de pazarın Mihrimah Sultan Camii yanında kurulduğu bilinmektedir. Bayram yeri de keza bu meydanda tanzim edilirdi.