Alâeddîn Tepesinin batı eteğinde Selçuklu vezirlerinden Sâhip Ata Fahreddîn Ali tarafından 1260’da yaptırılmıştır. Selçuklu devri kapalı medreseler tipindedir. Portal üzerine işlenmiş âyet ve motifler Selçuklu taş işlemeciliğinin şâheserlerindendir. Medresenin câmi kısmı, yıkılmış sâdece iki şerefeli ince uzun minâresi kalmıştı. 1901’de meydana gelen debremde de ikinci şerefe yıkılmıştır.
Beyşehir’de Eşrefoğlu Câmiinin batısında 1369’da İsmâil Aka tarafından yaptırılmıştır. Kesme taştan olan binânın büyük kısmı yıkık vaziyettedir. Medresenin yanında İsmâil Aka’nın türbesi bulunmaktadır.
Tarla Mahallesindedir. Yapım târihi ve kim tarafından yapıldığı bilinmemektedir. 1901’deki tâmirattan sonra Mahmûd Bey Medresesi ismini almıştır. Medresenin yanında Hâcı Bektâş-ı Velî hazretlerinin talebelerinden Ali Gav Baba medfundur.
Dedebahçe Semtinin doğusunda İkinci Gıyâseddin Keyhüsrev devri vezirlerinden Tâceddîn MehmedBey tarafından yaptırılmıştır. Kaynaklarda medrese, hanekâh, mescid ve türbeden meydana gelen bir külliye olduğu bildirilmektedir. Günümüze sâdece türbe ve medrese ulaşmıştır. Türbede Vezir Tâceddîn ve torunları medfundur.
Karatay Medresesinin karşısında 1248-1250 yılları arasında Celâleddîn Karatay’ın kardeşi Kemaleddîn Timûrtaş tarafından yaptırılmıştır. Açık avlulu medreselerdendir.