İstanbul'daki Köşkler

Tarihi yarımadanın deniz tarafında sıralanan bir dizi köşk, Topkapı Sarayı’na aitti. Bu köşkler içinde ayakta kalan Sepetçiler Köşkü, saray muhafızı bostancıların Sepetçiler Bölüğü tarafından yapıldığı için bu adla anılır. Mimarı Davut Ağa’dır. Günümüzde Uluslararası Basın Merkezi olarak kullanılmaktadır.


Haliç kıyısında bulunan, günümüzde Aynalı Kavak Kasrı adıyla tanınan yapı, Osmanlı İmparatorluğu döneminde “Aynalı Kavak Sarayı” ya da “Tersane Sarayı” olarak bilinen yapılar grubundan günümüze ulaşabilen tek örnektir. İstanbul’u tanıtan tarihsel kaynaklardan, yörenin Bizans döneminde de imparatorlara ait bir dinlenme yeri olduğu anlaşılmaktadır. Haliç kıyılarından Okmeydanı ve Kasımpaşa sırtlarına doğru gelişen ve bu büyük bağ ve koruya; İstanbul’un Fethi’nden sonra, Fatih Sultan Mehmet’ten ba


II. Abdülhamid’in (1876-1909) Başkâtib’i olarak Yıldız Sarayı’nda görev yapan Tahsin Paşa’ya ait olan yapı, 19. yüzyılda saray ileri gelenlerinin yazlık olarak kullandıkları bir yöre olan Göztepe’dedir. 19. yüzyılın son çeyreğine ait olan Filizi Köşk, genel olarak dönemin beğenisi olan Art-Nouveau özellikler taşımasına karşılık, birkaç kez el değiştirdiğinden dolayı kimi yerlerde bu özelliğini yitirmiştir.


Marmara Denizi kıyısında, Yeşilköy ile Küçükçekmece arasında bir yerleşim bölgesi olan Florya’nın 19. yüzyılda sönük bir avcı uğrağı konumunda olduğu bilinmektedir. Atatürk’ün buraya olan ilgisiyle önem kazanan Florya giderek yazlık bir dinlenme merkezine dönüşmüştür. Atatürk için İstanbul Belediyesi tarafından 1935 yılında mimar Seyfi Arkan’a projelendirilen köşk, yazlık bir konut olarak yapılmış ve aynı yıl 14 Ağustos tarihinde kullanıma açılmıştır.

Harita Üzerinde İstanbul'daki Köşkler