Antalya il merkezine 7 km. mesafede olup her tarafı yeşillik olan güzel bir piknik yeridir. Antik çağın ünlü Daphne kentidir. Efsaneye göre Zeus'un oğlu ışık tanrısı Apollon, ırmak kenarında gördüğü genç ve güzel bir kız olan Daphne'ye aşık olur ve onunla konuşmak ister. Daphne'yi kovalar. Daphne kurtulamayacağını anlar. "Ey toprak ana beni ört, beni sakla, beni koru" diye yalvarır.
Antakya’daki Hıristiyan azizlerinden Symeon Stylites Manastırı kentin 18 km. batısında, Nahırlı Köyü yakınında, Âsi Nehri’nin yatağına bakan bir tepe üzerindedir. Samandağı’nın en yüksek tepesinde MS.V.yüzyılda yaşayan Terk-i Dünya tarikatının öncülerinden Aziz genç Symeon Stylites (MS.389-459) manastırının günümüze ulaşan kalıntılarının ortasındaki sütun üzerinde, biraz soluk alabilmek için bütün dünya nimetlerinden elini ayağını çekip, otuz yıl Tanrıya dua ederek geçirmiştir.
Antakya’nın 2 km kadar doğusunda ve dağ eteğinde, Antakya-Reyhanlı yolu yakınında, önü duvarla kapatılmış bir doğal mağaradır. Hıristiyanlığın ilk dönemlerinde kilise olarak kullanılan ve Hıristiyanlığı yaymak için Antakya’ya gelen (M.S 1. yüzyılın ilk yarısı) havarilerden St. Pierre’nin adıyla anılan bu kilisenin önü sonraki devirlerde kapatılmıştır.
İskenderun’un yanı başındaki Payas beldesinde Osmanlı dönemine ait yapılardan Sokollu Mehmet paşa Külliyesi günümüze çok iyi bir durumda ulaşmış ve restore edilmiştir. Sokollu Mehmet paşa 1574’te Mimar Sinan’a Cami, Medrese, Sıbyan Mektebi, Arasta, Han, Tabhane, İmaret, Hamam ve Çeşmeden oluşan bir külliye yaptırmıştır. Klasik Osmanlı Mimarisinin tüm özelliklerini yansıtan külliyenin camisi Evliya Çelebi’de “Cami-i Kebir” olarak geçmektedir.
Kurtuluş caddesi ile Kemalpaşa caddesi kavşağında bulunan camii, Hz. İsa’nın havarilerine ilk inanan ve bu uğurda canını veren bir Antakyalının adını taşımaktadır. Caminin kuzeydoğu köşesinde 4 m. Derinde Habib Neccar türbesi vardır. Bugünkü cami Osmanlı dönemi eseridir. Etrafı medrese odaları ile çevrili cami avlusundaki şadırvan 19.