Kurtuluş caddesi ile Kemalpaşa caddesi kavşağında bulunan camii, Hz. İsa’nın havarilerine ilk inanan ve bu uğurda canını veren bir Antakyalının adını taşımaktadır. Caminin kuzeydoğu köşesinde 4 m. Derinde Habib Neccar türbesi vardır. Bugünkü cami Osmanlı dönemi eseridir. Etrafı medrese odaları ile çevrili cami avlusundaki şadırvan 19.
Antakya'nın Ata Köprüsü yakınında bulunan ve yapıldığı dönem itibariyle Antakya’nın en eski camisi olan Ulu Cami’nin Memlük dönemi eseri olduğu sanılmaktadır. Kitabelerden, caminin ve minaresinin çeşitli dönemlerde tamir edildiği sanılmaktadır. Antakya’da bunlardan başka Mahremiye Camii, Nakip Camii, Yeni Camii, Civelek Camii, Meydan Camii ve Şeyh Ali Camii gibi hepside Osmanlı dönemi eseri olan camiler vardır.
Antakya –Yayladağı güzergahında, Antakya’ya 25 kilometre uzaklıkta bulunan Şenköy beldesindedir. Osmanlı döneminde yaşamış bir veli olan Şeyh Ahmet Kuseyri’nin türbesi ve aynı avluda bulunan cami 16. yüzyıl eseridir.
XI. yüzyılın sonlarında veya XII. yüzyılın ilk yarısında yapıldığı sanılmaktadır. Yapıldığı dönemin derin izlerini taşıyan cami, ahşap olarak inşaa edilmiştir. Günümüze kadar fazla hasara uğramadan ulaşan cami halen ibadete açıktır.