Edirne'deki İnanç Turizmi Merkezleri

Selimiye Camii Mimar Sinan'ın 80 yaşında yaptığı ve "ustalık eserim" dediği anıtsal yapı Osmanlı-Türk sanatının ve dünya Mimarlık tarihinin baş yapıtlarındandır.Yapının mülkiyeti Sultan Selim Vakfındadır. Unesco Dünya Mirası Listesinde bulunmaktadır.


Edirneli olup (Ohri kökenli olduğu da söylenir.) halk arasında Tütünsüz Ahmet olarak tanınmıştır. Şairdi ve şiirlerinde Rıdvani Mahlasını(imzası) kullanıyordu. Sultan II.Beyazid, Yavuz Sultan Selim ve Kanuni Sultan Süleyman dönemlerinde yaşamıştır. Bazı kitaplar kendisinin Sultan II. Beyazid'e Defterdarlık yaptığını yazarlar.


Edirne’nin Kıyık semtinde, 1880 yılında inşa edilmiştir. 1889 yılında dekore edilen kilisedeki yazılar Bulgar dilinde yazılmıştır. Daha önce aynı yerde bulunan Rum kilisesinden kalma bazı tablolar vardır.


Muradiye Mahallesi’nde Sarayiçi’ne egemen bir tepeye Sultan II. Murat tarafından yaptırılmıştır. Kitabesinde tarih yoktur. Yan mekânlı (zaviyeli) camilerin en güzel örneğidir.


Edirne'ye 1492'de sürüldükleri İspanya'dan ve sonraki dönemlerde Portekiz'den gelen Yahudiler, burada kendi cemaatleri için sinagoglar kurarlar ve zamanla bunların sayısı onüçe ulaşır. 1903 yılında yaşanan Büyük Yangınla tüm sinagoglar tahrip olur. Bunun üzerine Yahudiler dönemin Padişahı Sultan II.Abdülhamid Han'a başvururlar. Sultan Abdülhamid Han'da tüm küçük sinagogların yerini alacak tek bir büyük Havra yapımı için 1906 yılında ferman verir.


Hıdırbaba bazılarına göre Fatih Sultan Mehmet'in komutan askerlerindendir. Bazı kaynaklarda ise Hıdırbaba'nın Sultan I.Murat'ın Edirne'yi almadan önce buraya gelip yerleşen Türkler'e ait olduğu ve fetihten sonra Şah Melek Paşa ile Sadrazam İbrahim Paşa'nın buraya bir zaviye yaptırdıkları yazmaktadır. Bir başka yaklaşıma göre de tekke; Bektaşi'lerin ziyaret noktası olmuş; Fatih Sultan Mehmet'in esir aldığı Uzun Hasan'ın oğlu Sultan Yakup burada yaşamaya mecbur edilmiş ve burada vefat etmiştir.


Edirne Lalapaşa ilçe merkezinin hemen yanında bulunan, bir çoğu da köy yollarının kenarında dizilidir. Trakya dolmenleri genelde ortak özelliklere sahiptirler. Dolmenler esas mezar ve giriş odaları ile bunları çevreleyen küçük bir tepeden oluşmuştur.


Günümüze kalan tek ibadet mahallidir. Osmanlı Akıncılarının Gelibolu dan Trakya ya çıkmalını takip eden yıllarda yararlılıklar gösteren ve bu yüzden çeşitli vesilelerle ödüllendirilen komutanlardan biri olan Alaca Mustafa Paşa İpsala ya bir eser kazandırmak istemiş ve sonunda kendi adını verdiği bu eseri yaptırmıştır.


Enez Kalesi içinde yer alan cami, haç planlı bir Doğu Roma kilisesinden (Enez Ayasofya) çevrilmiş olup günümüzde yıkık durumdadır.

Harita Üzerinde Edirne'deki İnanç Turizmi Merkezleri