İznik’in güneybatısında, Saraybahçe veya Eski Saray denilen yerde, antik roma tiyatrosu bulunmaktadır. İznik surlarının 90 m. kuzeyindeki bu tiyatro, Anadolu’da ayakta kalmış tiyatroların en önemlilerinden birisidir. Roma İmparatoru Traianus (97-117) zamanında eyalet valisi Pilinius Csecillius Secunds (62-113) tarafından yaptırılmıştır. Vali Pilinius İmparator Traianus’a yazmış olduğu mektuplarda tiyatronun yapımının tamamlanabilmesi için 10 milyon sesterzene ihtiyaç olduğunu belirtmiştir.
İznik merkezinde Atatürk Caddesi ile Kılıçarslan Caddesi’nin kesiştiği yerde bulunan İznik Ayasofya’sının yapımı ile ilgili bir kitabe bulunmamaktadır. Büyük olasılıkla bu yapı Roma dönemine ait bir yapının temelleri üzerine yapılmıştır. Kilisenin yapımı ile ilgili çeşitli iddialar ortaya atılmıştır. Bunlara göre IV-VIII.yüzyıllar arasına tarihlendirilmektedir.
İznik’te Erken Hıristiyanlık dönemine ait bu mezar anıtı, ilçe merkezinin 5,5 km. kuzeybatısında, Elbeyli’ye giden yolun doğusunda, halk arasında Hespekli denilen yerde, Çaltepe Çamlığı’nın yakınındadır. Bu anıt 1967 yılında Karayolları ekiplerinin yol yapımında kullanmak üzere taş alımı sırasında ortaya çıkmıştır. İznik’teki en eski Hıristiyan dönemi eseri olan bu anıt, MS.
İznik Kalesi’nin geçmişi M.Ö. 258 tarihlerine dayanır. İznik Kalesi’nde; sırasıyla İstanbul, Yenişehir, Lefke ve Göl kapıları bulunur. Ayrıca 12 tali kapısı vardır. Uzunluğu 4970 m’dir. Yüksekliği 10-13 m. olan surların direncini güçlendirmek amacıyla 114 yuvarlak planlı burç yapılmıştır. Burçların eskileri yuvarlak, yenileri ise dört köşedir. Ayrıca surların önünde bulunan müdafaa hattında 131 burç mevcuttur.
İznik Osmanlı döneminde önemli bir kervan yolu olmasına rağmen, burada herhangi bir kervansaray yapılmamıştır. Belki de bu kervansaraylardan hiçbir iz günümüze gelememiştir. Prof. Dr. Semavi Eyice İstanbul Kapısı’na giden yol kenarındaki kalıntının Kanuni Sultan Süleyman döneminde Makbul-Maktûl İbrahim Paşa tarafından yapımına başlanan İbrahim Paşa Kervansarayının kalıntısı olduğunu ileri sürmektedir.
İznik’in 5 km. kuzeyinde, bahçeler arasındaki bu mezar anıtı, Nikaia’dan (İznik) Nikomedia’ya (İzmit) giden eski Roma yolu üzerinde Elbeyli’dedir. Bu mezar anıtının üzerindeki Grekçe kitabe Nikaeia kapılarını yaptıran Cassius Chrestus’un kardeşi veya yeğeni C.Cassius Philiscus´a aittir. Anıt, 3 m. yüksekliğinde, 2 m. genişliği olan gri damarlı kesme taşlardan yapılmış kare prizma şeklindeki bir kaide üzerine oturmuştur.
İznik, Mehmet Davarcı Sokak’ta bulunan Konak Çeşmesi, İznikte günümüze gelebilen ve suyu akan tek çeşmedir. Sivri kemerli, tuğladan ve çevreden toplanan antik taşlarla yapılan çeşme 2.14 m. uzunluğunda, 2.20x0.91 m. ölçüsündedir. Çeşitli dönemlerde onarım görmüştür.
İznik’teki çeşmelerin en eskilerinden olan bu çeşme, Mahmut Çelebi Camisi’nin karşısında idi. XIV.-XV.yüzyıl Osmanlı mimarisini yansıtan bu çeşme sivri kemerli olup, taş ve tuğladan yapılmıştır. 1985 yılında kamyon çarpması sonucunda harap olmuş ve Belediye tarafından yıktırılarak ortadan kaldırılmıştır.
İznik-Orhangazi karayolunun 50 metre kuzeyinde, İznik’in 3 km. batısındadır. Roma döneminde yapılan ve tarihi ipek yolu üzerinde bulunan Taş köprü 20 metre uzunluğunda ve 2,5 metre genişliğindedir.
Sultan I. Murat’ın annesi Nilüfer Hatun’un anısına 1388 yılında imarethane olarak inşa edilmiştir. Cumhuriyet döneminde değişik gereksinmeler için depo olarak kullanılan bina, onarım görmüş ve 1960 yılında müze olarak ziyarete açılmıştır. 14. yüzyıl Osmanlı mimarisinin güzel örneklerinden biridir. Osmanlı mimarisinde “T” planı ilk kez bu yapıda görülmektedir.
İznik’in güneybatısında yer alır. Eski saray olarak da adlandırılmaktadır. Roma döneminde yapılmıştır. Uzun beşik tonozlu galeriler mevcuttur. Kazısı devam etmektedir.