Toprakkale ilçesi kökleri çok eski çağlara dayanan uygarlıkların yaşamış olduğu Çukurova’da kurulmuştur. Tarihi gelişimi Çukurova tarihi ile paralel özellik gösterir.
Çukurova’ya ilk gelen kavim Luviler’dir. Milattan önce 17-16. yüzyılda Çukurovalılar güneydoğudan gelen göç dalgalarından korunmak için bir krallık kurmuşlardır. Geçmişte Kizvatno diye anılan bu krallık, M.Ö. 12. yüzyılın sonlarında Hitit devleti ve denizci kavimler tarafından çökertildiği halde o kargaşalıktan sıyrılmış ve Que adı ile tekrar ortaya çıkmıştır. M.Ö. 7. asrın 1. yarısında Çukurovalılar, Asurlulara yenilmelerine rağmen karamsarlığa düşmemişler bu imparatorluğun yıkılmasıyla (M.Ö.612) Kilikyalılar olarak eski krallıklarını diriltmişlerdir.
Kilikya ismi; Finike hükümdarı Kilik’in adından gelmiştir. M.Ö. 6. yüzyılda Keyhüsrev zamanında bu bölge İranlılar’ın işgaline uğramıştır. M.Ö. 333 yılında Büyük İskender’in eline geçen bölge, Büyük İskender’in ölümüyle Selevkoslar’ın (Seleucus) payına düşmüştür. Güçlü komutan Pompeus’un izlediği yumuşak politika sonucunda M.S. 1. yüzyılın başlarında Roma İmparatorluğu’na katılan bölge, bilhassa Doğu Roma İmparatorluğu’nun yönetiminde uzun yıllar kalmıştır.
Ortaçağın ilk yarısında bölge etnik yönden büyük değişikliklere uğramıştır. Bunun sebebi çok şiddetli depremlerin köy ve şehirleri yıkmış olması, bölge halkını dağıtmasıdır.
İslâm orduları ilk kez 7. yüzyılda Halife Hz. Ömer zamanında bu bölgeye gelmişlerdir. Fakat burası asıl olarak Emevi halifesi Abdülmelik zamanında (685-705) ele geçirilmiştir. Abbasiler zamanında da müslümanlaştırılmıştır.
1071 Malazgirt Savaşı ile Türkler Anadolu’ya hızla yayılmışlar ve Anadolu’yu Türk yurdu yaparak, 11. yüzyılda Çukurova’ya yerleşmiştir. Türk komutanlarından aynı zamanda Anadolu Selçuklu Devleti’nin de kurucusu olan Süleyman Şah, 1082 yılında Kilikya ‘ya inerek Çukurova’yı tamamen fethetmiştir. Ancak bu fetih ile beraber Çukurova’da Türk hakimiyetinin kurulduğunu söylemek oldukça güçtür. Çünkü Türkler’in bu bölgedeki fetih politikasını izleyen askerî üstünlükleri kısa zamanda bölgeye Türkmenler’in yerleştirilememesi, belirli bir ekonomik düzen kurulmaması yüzünden sürekli hakimiyete ve yurt edinmeye dönüşememiştir. Haçlı seferleri sırasında da Çukurova’da Kilikya Ermeni Prensliği kurulup varlığını sürdürmüştür.
Fakat 13. yüzyılda Kilikya Ermenileri’nin Anadolu’yu istila eden Moğollar ile işbirliği yapmaları, Selçuklular’ın aleyhine çalışmaları, hatta Çukurova limanlarını Mısır Memluklu Devleti yönünden yapacakları askerî harekatlar için Moğollar’ın emrine vermek istemeleri yüzünden, Memluklular karşı harekete geçerek Suriye’deki Türkmenleri bölgeye yerleştirmeye, dolayısıyla Ermeniler’in Çukurova’daki hakimiyetlerine son vermeye çalışmıştır.
Ermeni Kralı 5. Leon’un (1382) ölmesiyle de Çukurova’da Türk nüfusuna dayalı fetihçi yurt edinme, sosyal-ekonomik hareket gerçekleşmiş Ermeniler’in siyasî hükümranlığı tasfiye edilmiştir. Böylece Çukurova Türkler tarafından tamamen fethedilmiştir.
14.yüzyıldan itibaren Mısır Memlukluları’na ve onlara bağlı olan Ramazanoğulları idaresine geçen bölge, bu dönemde imar edilmiştir. 1608 yılında Ramazanoğulları’nın Osmanlı Egemenliğine girmesiyle bölge de Osmanlı sınırlarına katılmıştır.
19. yüzyılın ilk yarısında Osmanlı Devleti’ne isyan eden Mısır Valisi Mehmet Ali Paşa tarafından bölge istila edilmiştir. 1833 Kütahya Anlaşması ile bölge Mısır’a bağlanmış ise de 1840 Londra Anlaşması ile yeniden Osmanlı idaresine geçmiştir. Toprakkale İlçesi de Osmanlı idaresi altındaki Cebel-i Bereket vilayetinin içinde yer almıştır.
Toprakkale, Kurtuluş Savaşı sırasında da önemli bir rol oynamıştır. Toprakkale’nin stratejik konumundan dolayı, itilaf devletleri 30 Ekim 1918 Mondros Ateşkes Antlaşması’nın 7. maddesine dayanarak güvenliklerini tehdit ettiği gerekçesiyle bölgeyi işgal etmiştir. Bölgeyi ilk işgal eden devlet, Toprakkale Karabahadır mevkine tabur olarak yerleşerek Karaçay civarında bulunan Tepe Burnu’na kamp kuran İngilizler’dir. İngilizlerin bir aylık işgalinden sonra daha önce yapılan protokol gereği bölge Fransızlar’a terk edilmiş, Fransızlar da Toprakkale’yi karargah olarak kullanmıştır. Fransız işgali sırasında halk işgale tepki göstererek, Kuva-yı Milliye çetelerine çeşitli yardımda bulunmuş ve ilçe 29 Aralık 1920’de düşman işgalinden kurtulmuştur. 20 Ekim 1921 tarihinde imzalanan Ankara Antlaşması ile Fransızlar bölgeyi terk etmişlerdir.
Daha önce Adana’ya bağlı Osmaniye ilçesinin bir kasabası olan Toprakkale, 24 Ekim 1996 tarih ve 4200 sayılı kanun ile Osmaniye’nin Türkiye Cumhuriyeti’nin 80. ili haline getirilmesiyle ilçe olmuş ve Osmaniye iline bağlanmıştır.