Mekez belediye Köseköy´ün kuruluşu 1600´lü yıllara kadar gitmektedir. Ancak, zaman zaman yapılan kazılarda ortaya çıkan Roma ve Bizans dönemlerine ait tarihi eser ve mezarlara bakıldığında Köseköy´ün kuruluşunun 1600´lü yıllardan çok daha önceki tarihlere dayandığı, Bitinya ile başladığı söylenebilir. Kurtuluş Savaşı'nda çevre köylerde ikamet eden Rumlar hem beldeye hem de belde halkına büyük zarar vermişlerdir. 1925 yılında Türkiye ile Yunanistan arasında yapılan nüfus mübadelesi sonunda Yunanistan´dan Türkiye´ye gönderilen vatandaşların yerleşmeleri ile göç almaya başlayan Köseköy, daha sonraki yıllarda başta Karadeniz Bölgesi olmak üzere, ülkemizin değişik yörelerinden göç almaya devam etmiştir.
Bölgede yer alan Ketenciler köyü, Kafkas-Rus savaşları sonucu Osmanlı İmparatorluğu topraklarına sürülen Adigeler tarafından 1878 yılında kurulan bir köydür. Köyün ilk sakinleri önce Varna'ya, daha sonra İzmit, Ketence köyünün şu an bulunduğu bölgeye gelmişlerdir. Köyü kuran Adigeler, ilk geldiklerinde tarım ve hayvancılık yapmışlardır. Köy halkının çoğunluğunun ipek böcekçiliği yapması nedeniyle köye Ketenciler ismi verilmiştir.
Uzuntarla beldesi ise; Kafkas-Rus Savaşlarının 1864'de sona ermesi ile önce Balkanlara, daha sonra Berlin Antlaşması'nın yürürlüğe girmesi ile ikinci bir göçe tabi tutulan çerkezlerden Hacı Murat Hacemko tarafından 1879 yılında Hacemko Hable adıyla kurulmuş, resmi işlerde Uzuntarla köyü olarak kaydı yapılmıştır.
Avluburun'un tarihi 93 harbiyle başlamaktadır (Rumi takvime göre 1293'te olduğu için bu adla anılmaktadır). 1877-1878 yıllarında Osmanlı'larla Ruslar arasında vuku bulan bu harp, Tuna Cephesi'nde Gazi Osman Paşa'nın meşhur Plevne müdafaasına, Kafkas Cephesi'nde ise Nene Hatun'un efsaneleşen Erzurum savunmasına rağmen maalesef Osmanlı İmparatorluğu'nun yenilgisi ile sonuçlanmıştır. Bu tarihten itibaren burada yaşayan insanlar, 1400'lü yıllarda Anadolu'dan (ki muhtemelen Konya-Karaman civarı) getirilip yerleştirildikleri balkan topraklarını terketmeye başlamışlardır, bu dönüş muhtemelen 15-20 yıllık süreçte ve birkaç kafile halinde gerçekleşmiştir. Göç edilen topraklar, şu an Bulgaristan sınırlarında olup, ülkenin kuzeyinde ve Tuna nehrinin 80 km güneyindedir. Avluburun'un kurucularının çoğu; Koca Yusuf, Kurtdereli Mehmet, Kara Ahmet, Hergeleci İbrahim, Filiz Nurullah gibi pehlivanlarıyla ünlü Deliorman'ın yine "pehlivanlar şehri" diye anılan Razgrat, Tırnova şehirlerinden gelmiştir. Şu anki köy topraklarına gelindiğinde bölgenin tamamen ağaçlarla kaplı olduğu, hatta köy halkının Sapanca Gölü'ne inerken kolay yol almak için çentik açtıkları ağaçları takip ettiği söylenmektedir. Köyün, arazisindeki bulgulara bakılırsa geçmiş yıllarda değişik medeniyetlere ev sahipliği yapmış olduğu anlaşılmaktadır. Buna, köy sınırlarında Ayanikola ismiyle anılan arazi örnek verilebilir. Bu arazi ismini 1400 yıllık Ayanikola kilisesinin kalıntılarından almaktadır. Diğer bir mevkide de yine Roma Devrine ait kilise kalıntıları, yerleşim izleri ve mezar kalıntıları bulunmaktadır. Köy ismini, yerleşim yeri olmadan önce, civarındaki yerli halkın hayvanlarının bu buruna benzeyen tepedeki otlardan zehirlenmesi sonucunda ağılı(zehirli) burun demelerinden almaktadır.
Balaban çevresinde Astakos dönemine rastlayan bulgularla beraber, Subaşı olarak bilinen bölgesinde Bizans dönemine ait olduğu sanılan sarnıç ve tüneller, eski dönemlerde bir yerleşim birimi olduğunu gösterse de, bu konuda yapılmış kesin bir akademik araştırma yoktur. Bugün bilinen tarihine göre Balaban'ın kuruluşu 19.yy son çeyreğine rastlamaktadır. Adını bu bölgede oturan Balabanlar ailesinden alan ve Balabanlar çiftliği olarak bilinen 5000 dönümlük çiftliği, Ayvacık'da kadılık yapan Osman Oğlu Fevzi Efendi satın almış ve 93 Harbi olarak bilinen Osmanlı-Rus savaşının başlamasıyla Artvin-Batum'da bulunan ve kendisinin ölümünden sonra Karakadılar olarak anılacak ailesini Balaban'ın güney yamaçlarına getirmiştir. 1880 de başlayan göçle beraber Karakadılar ve akrabalık bağı bulunan Dizdaroğulları bu yamaçlara yerleşerek bugünkü Balaban'ın temelini atmışlardır. Balaban, 15. yüzyılda Halep bölgesinde yaşayan Köpekli Avşarının obalarındandır. Osmanlılar zamanında iskan politikası sonucu Maraş, Batı Anadolu, Belih Nehri ve Rakka, Sıvas, Karaman eyaletlerine iskan oldular. İlerleyen yıllarda bulundukları yerden göçe başlayan Balaban Avşarlarının (Balkanlardan Doğu Anadolu'ya kadar) Anadolu'nun çeşitli yerlerine yerleştikleri biliniyor. Nitekim günümüzde Aydın'ın Seferihisar ve Doğanbey yörelerinde yaşayan Balabanlılar ile Tunceli'de varlığını sürdüren Balabanlılar, bunların ahfadıdır. (Kaynak: Adnan Menderes KAYA - Avşar Türkmenleri kitabı)
1955 yılında yapılan genel nüfus sayımında 400 civarında nüfusa sahip Köseköy, 1960 yılından itibaren lastik fabrikaları ve diğer sanayi tesislerinin kurulup gelişmesi ile hızlı bir nüfus artışı gerçekleşmiş ve 1970´li yılların başlarında 2000 nüfusa ulaşarak Belediye kurulması için yapılan referandum sonucunda belediye statüsüne kavuşmuştur.
İLÇE'NİN KURULUŞU:
22.3.2008 tarih ve 26824 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 5747Sayılı Büyükşehir Belediyesi Sınırları İçerisinde İlçe Kurulması ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun ile; Uzunçiftlik, Uzuntarla, Eşme, Acısu, Maşukiye, Büyükderbent, Arslanbey, Sarımeşe ve Suadiye ilk kademe belediyelerinin tüzel kişilikleri kaldırılarak mahalleleri ile birlikte Köseköy İlk Kademe Belediyesine katılmıştır. Köseköy Belediyesi merkez olmak, Sultaniye, Pazarçayırı, Örnekköy, Karatepe, Balaban, Nusretiye, Şirinsulhiye, Avluburun, Eşme Ahmediye, Ketenciler köyleri bağlanmak ve Köseköy Belediyesinin adı Kartepe olarak değiştirilmek üzere Kocaeli İlinde Kartepe ilçesi oluşturulmuştur. İlçe 269 km2 alanda toplam 81811 nüfusa sahip olup, nüfus yoğunluğu 304 kişi/km2'dir. Nüfusun takribi %9'u, 7037 kişi, bölgede yer alan köylerde yaşamaktadır.