Damal ve yöresi Orta Asya’dan Avrupa’ya göç eden Türk boylarının geçiş güzergahında bulunan yerleşim alanlarıdır.
Tarihte Ardahan-Posof Sancaklarına bağlı Yukarı Kur’a ya da Meşe Ardahan adı ile anılan bölge 1064 yılında Sultan Alparslan tarafından Selçuklu topraklarına katılmıştır.
Akkoyunlu Uzun Hasan döneminde (1453) Maraş yöresinden gönüllü olarak getirilen Dulkadurlu-Ulusu topluluğundan “Türkmenler” bu yöreye yerleşmişler, Ulgar ve Cin Dağlarını yaylak edinip zamanla Damal bölgesinde köyler kurarak günümüze kadar kendi gelenek ve göreneklerini yaşatmışlardır. Yöre halkı İstanbul ağzına yakın Maraş şivesini günümüzde dahi kullanmaktadır. Geneli Hüseyni-Bektaşi olan Alevilik inancındaki yöre halkının kadın giyimleri Orta Asya’dan gelen eski Oğuz geleneklerini yansıtmaktadır. Bölge 1876-1920 tarihleri arasında Rusların istilasına uğramıştır. Halen halk arasında 93 kırgını olarak anılan Osmanlı-Rus Savaşında 44 yıl istila ve Rus zulmü yaşamasına rağmen yöre halkı gelenek ve göreneklerinden taviz vermemiştir. Bolşevik ihtilalinden sonra Rus ordusunun çekilmesiyle İngiliz desteğindeki Ermeni ve Gürcü işgali devam etmiştir. Bu işgale karşı Ardahan da Milli İslam Şurası kurulup, oluşturulan yerel komiteler tarafından siyasi ve askeri mücadele yapılarak Kazım KARABEKİR komutasında ki Türk Ordusunun Rus ordusunu yenilgiye uğratıp 1 Mart 1921 Yılında bölgeyi kurtarmasına kadar bölge halkının direnişi sürmüştür.