a. Polatlı Adı
“Polad” kelimesi Farsca olup,“demir,kuvvetli” anlamına gelir. Osmanlı belgelerinde “Polad”, “Poladlar”, “Poladlı” kelimesi Ulu-Yörük ve Aydın-Beylü kabilelerine mensup Türkmen Yörük cemaatlerine verilen addır. 1530 yılına ait Tapu Tahrir Defteri’nde Ankara Livası dahilinde bulunan Padişah Hasları arasında, Seferihisar (Sivrihisar) kazası hudutları içinde olup da Erkonmadı adlı kişiye “tımar” olarak verilen Aydın-Beğlü kabilelerinin geliri bu şahıstan alınarak Haymana’ya dahil edilir. Bu kabileler arasında üç “Polad” cemaatinin nüfus ve vergi miktarları şöyledir:
- “Cemaat-i Öksüz nâm-ı diğer (diğer adı) Polad, hane 19, mücerred 15, hasıl 674 akçe.”
- “Cemaat-i Poladlu, hane 8, mücerred 7, imam 1, hasıl 364 akçe.”
- “Cemaat-i Polad an-cemaat-i Aydın-Beğlü, hane 2, mücerred 5, hasıl 14 akçe.”
Sivrihisar hudutlarında bulunan bu üç cemaat 28 hane ve 168 nüfusludur. 1530 yılında Bacı kazasına bağlı olan Ulu-Yörük kabilesine mensup iki ayrı “Poladlar” (Günümüzde Sincan ilçesine bağlı bir köydür) cemaati olup, 68 hane ve 395 nüfusludur. Bu cemaatlerin geliri Anadolu Beylerbeyi’ne aittir.
b. Polatlı Kalesi (Küçükkale)
İlçenin 5 km güneyinde, Karatepe üstündedir.Tüm yönlerde açık bir görüş alanı vardır. Arkeolog Levent Egemen Vardar bu kale de yaptığı araştırmalarda Hellenistik ve ağırlıklı olarak Bizans dönemine ait seramik parçaları gözler. Kale kalıntılarından “harçlı” ve harçsız” duvar örneğinin bulunduğunu, Mimarî ye seramik örneklerin birbirilerini destekler nitelikte olmasına karşın, yerleşimin bütünündeki ve sürekliliğindeki ilişkiyi açıklayabilmekten şimdilik uzağız ifadesini kullanır. Bu ifadelerden Polatlı kalesinin çok eski bir kale olduğunu bu kalenin de sonraki yıllarda Türkler tarafından kullanıldığı kanaatine sahip oluyoruz.
Osmanlı Tapu Tahrir Defterlerinde “Polatlu”, “Polatluca” adında bir kalenin varlığı zikredilir. Akyüz, Karalar, Büğdüz, Susaköy ve mezrea-i Ayal’ın yıllık geliri Polatlı kalesinin hizmetinde bulunan kişilere tahsis edilir.
1486 yılında kale kethüdası Mehmed oğlu Emir’dir. Karalar ve Kabak Ulak (Kabak Köyü olabilir) köylerinin yıllık vergi geliri olan 3109 akçeyi Toğancı Ahmed ile ile birlikte tasarruf ederler. Kale erlerinden Devlethan, İsmail ve Sipahi Ahmed’de yıllık tımar gelirleri olan 8457 akçeyi eşit olarak paylaşırlar. 1521 yılında Polatlı kalesi tımarına bağlı en büyük köy “Ak Yusuf” Köyü’dür. 76 haneli ve 9957 akçe yıllık vergi geliri vardır. Kanaatimizce bu köy Tatlıkuyu Köyü’nün “Tekke” mevkiidir. Çünkü burada “Yusuf Baba” ve büyük bir Müslüman mezarlığı bulunmaktadır. 1521 yılında Sipahi Ahmed’in payı artırılarak zaim Mahmud oğlu Tacüddin’e tahsis edilir. Bu artış ta “Çakır Şeyh” Köyü’nün geliri artırılarak verilir.
Bu bölge “Erkonmadı” adlı kişinin tımarı iken, Padişah hassına bağlanır ve Aydın Beğlü kabileleri yerleştirilir. Böylelikle kale savunma ve korunma özelliğini kaybeder.
c. Polatlı İhracat İskelesi:
“Anadolu Demiryolları”ndan İstanbul-Ankara demiryolu, 1892 yılında Polatlı’dan geçerek Ankara’ya ulaşır. Bu güzergaha Sazılar, Beylikköprü ve Polatlı ara istasyonları yapılır. Demiryolunun gelmesi ve Balkanlardan gelen Kırım Türk aileleri yerleştirilir. Bölgede tarım ürünleri üretimi artar. Bu artışta Kırım Türkleri’nin payı oldukça yüksektir. Haymana Ovası’ndan ve bölgeden getirilen tarım ürünleri, canlı hayvan ve yün-tiftik gibi ihracat ürünleri Polatlı istasyonundan demiryolu vasıtasıyla ihraç edilir.
Demiryolunun gelmesiyle bölgede üretim artar. Uluslar arası tüccarlar İstasyon civarında depolar yapar. Özellikle Rumlar bölgeye büyük yatırım yapar. 1907 yılında Polatlı tren istasyonu Haymana kazasının “ihracat iskelesi” olarak zikredilir. Aynı yıl Haymana-Polatlı karayolu inşaatı devam etmektedir. Ayrıca sonbaharda Polatlı yakınlarında bir de panayır kurulur.
Polatlı Panayırı’nın ilk açılışından bir görünüş. 13 Eylül 1972
d. Polatlı İlçesi:
Sivrihisar kazasına bağlı olan Polatlı Köyü, 1906 yılında Karsaklı, Karahamzalı ve Menteşe köyleri ile birlikte Haymana kazasına bağlanır. 1907 tarihli “Ankara Vilayeti Salnamesi”nde Ankara vilayeti; Ankara, Kayseri, Kırşehir, Yozgad ve Çorum sancak (liva)larından meydana gelmektedir.
Ankara Sancagı’nda dokuz kaza ve dokuz nahiye bulunmaktadır. Bunlar Merkez (Çubuk ve Zir nahiyeleri), Ayaş (Güdül nahiyesi), Beypazarı (Karaşar nahiyesi), Nalluhan, Mihalıccık, Sivrihisar (Günyüzü nahiyesi), Haymana (Şeyhbuzunlu nahiyesi), Bala (Tabanlı nahiyesi), Kalecik (Konur ve İnallu Ballı nahiyeleri) ve Yabanabad (Şorba nahiyesi) kazalarıdır.
1907 yıllarında takriben Ankara sancağında merkez, kaza ve köyler dahil 344.019 müslüman, 19.531 gayr-i müslim olmak üzere toplam 363.550 nüfusu vardır. 1915 yılında Eskişehir müstakil liva (il) olur. Mihalıççık ve Sivrihisar kazaları Eskişehir’e bağlanır. Birinci Meclis tarafından, 1921 yılında çıkartılan ve ilk Anayasa hükmünde olan “Teşkilatı Esasiye Kanunu” nun 1.inci maddesinde “Hakimiyet bilâ kaydü şart milletindir. İdare usulü halkın mukadderatını bizzat ve bilfiil idare etmesi esasına müstenittir” ifadesi yazılır. Aynı kanunun 10.cu maddesinde “Türkiye coğrafi vaziyet ve iktisadi münasebet noktai nazarından vilayetlere, vilayetler kazalara münkasem olup, kazalar da nahiyelerden terekküp eder.” hükmü 24 Mayıs 1340 (1924) tarih ve 71 numaralı ikinci “Teşkilatı Esasiye Kanunu”nun 89. maddesine; Türkiye vaziyet ve iktisadî münasebet nok-ta-i nazarından vilayetlere, vilayetler kazalara, kazalar nahiyelere münkasımdır ve nahiyeler de kasaba ve köylerden terekküp eder” denilir. Böylece kanunun bu maddesine göre Cumhuriyetin ilk yıllarında “liva” teşkilatı kaldırılır. Bu tarihe kadar Ankara Vilayeti’nin birer livası olan Çorum, Kırşehir ve Yozgat ta, Türkiye Cumhuriyeti’nin birer vilayeti olur. Kırşehir’e bağlı Keskin ilçesi de Ankara’ya bağlanır.
Milli Mücadele yıllarında özellikle Sakarya Meydan Muharebesi’nde önemli bir stratejik ve ikmal merkezi olan Polatlı, Cumhuriyet’in ilanından sonra kaza merkezi olur84. 30 Mayıs 1926 tarih ve 788 sayılı “Teşkilat-ı Esasiye Kanunu”nun İkinci Maddesi gereğince Polatlı, Ankara Vilayeti’ne bağlı bir kaza merkezi olur. Mazhar Bey Polatlı Kauymakamı olarak göreve başlar. 1 Ağustos 1926 tarihinde de Belediye teşkilatı kurulur ve Dede Hulusi Efendi Belediye Reisi olur.
İlk Hükümet Konağı ve İlk Mektep
İlçe merkezinde bulunan Rumlara ait han, ev, mağaza ve depolar mübadele şartlarına uygun şekilde takas yapılır. Sahipsiz olan bir han Türk Hava Kurumu’na verilir. Polatlı ilçesine Ankara Merkez, Sivrihisar, Haymana, Beypazarı ve Akşehir kazalarına bağlı olan 73 köy bağlanır.
23 Mart 1927 tarihinde “Polatlı köylerindeki Türk, Tatar, Boşnak, Kürt, Alevi, Müslim Kıpti nüfusuna dair istatistiki bilgiler”e göre: 56 Türk köyü (10.838 nüfus), 10 Tatar köyü (2.557 nüfus), 4 Kürt köyü (742 nüfus), 2 Boşnak (312 nüfus), Ali Golan Köyü 62 nüfuslu ve alevi, Muhacir Karpınar Köyü ise Tatar ve Boşnak karışık, Gedikli ve Hacıtuğrul köylerinde de 12 Müslim Kıpti vardır.
Dahiliye Vekaleti (İçişleri Bakanlığı)’nın 1928 yılında yayınladığı “Son Teşkilatı Mülkiyede Köylerimizin Adları” isimli neşriyatında Polatlı kazasına 70 köy bağlıdır. 1930 yılında Yenimehmetli ve Beyobası nahiyeleri kurulur. Beyobası nahiyesi “Samutlu” adını alır ve daha sonraki yıllarda “Temelli” olarak değiştirilir. 16 Şubat 1930 tarihinde Beyobası nahiyesi Malıköy İstasyou’na taşınır. 30 Nisan 1930 tarihinde Malıköy Samutlu Çiftliği’nde örnek köy yapılmasına karar verilir ve başlanır. Kısa bir sürede örnek köy tamamlanır ve “Samutlu” adı verilir. 11 Haziran 1931 tarihinde Beyobası nahiye merkezi Samutlu Köyü’ne taşınır. Polatlı yakınında açıkta ve çadır altında bulunan Topçu Alayı’nın 2. Taburu için üç adet bina yapımına başlanır. Polatlı Topçu Alayı için ilave binalar yapılmaya başlanır.
Tren kazası sebebiyle kapanan Polatlı- Beylikköprü demiryolunda, Temmuz 1932 de tren kazası olur. 1931 yılında dolu ve yağmur afeti olur. Ankara’nın Beypazarı, Polatlı, Nallıhan, Çubuk, Kalecik, Kızılcahamam, Ayaş, Bala ve Haymana kazalarında bulunan tarım alanları dolu ve yağmurdan büyük zarar görür. 1935 yılında Polatlı, Bala ve Karaman ilçelerine bağlı köylerde kıtlık olur ve tohumluk buğday borçları bir yıl ertelenir.
1936 yılında Toprak Mahsülleri Ofisi’nin inşaatına başlanır ve Marsilya’dan iş makineları ve yabancı işçi getirilir. 1941 yılında Topçu Okulu binalarının, 1942 yılında da Polatlı Tren İstasyonu binasının yapımına başlanır. 1947 yılında Eskişehir’in Köseler, Ömerler, Gencali, Kıranharmanı, Sazılar ve Beylikköprü köyleri, 1949 yılında da Konya’nın Akşehir ilçesinin Yunak bucağına bağlı Uzunbeyli, Yüzükbaşı, Tüfenkcioğlu ve Hacıosmanoğlu köyleri Polatlı ilçesine bağlanır. Daha sonraki yıllarda ilçeye yeni köyler bağlanır.