Hüsrev Paşa Camii

Hüsrev Paşa Camii İle medrese­si, Mimar Sinan'ın yaptığı eserlerin adla­rını veren listelerden yalnız Tuhfetü'l-mi'mârîridç geçmektedir. Bu durum ol­dukça şaşırtıcı olup henüz bir çözüme ka­vuşturulamamıştır. Bu cami ile medrese Mimar Sinan'ın eseri olsa bile onun bura­ya kadar gelip bu iki binayı yapmış olması düşünülemez. Bu ancak, Manisa'daki Mu­radiye Camii örneğinde görüldüğü gibi Sinan'ın Van'a gönderdiği bir kalfasına in­şaatları yaptırmak suretiyle gerçekleşmiş olabilir.

Evliya Çelebi 1065 (1655) yılında uğra­dığı Van'daki yapıları anlatırken Hüsrev Paşa Camii'nin kurucusunun Süleyman Han vezirlerinden Koca Hüsrev Paşa oldu­ğunu bildirir ki yanlıştır. Hüsrev Paşa'nın türbesi İstanbul'da, Van'daki caminin bâ-nisininki ise hayratının yanındadır. Bitlis Bedesteni, kagir çarşı ile Rohova sahasın­daki Büyük Han'ın da bu Hüsrev Paşa'nın evkafından olduğunu söyleyen Evliya Çe­lebi, altın kaplamalı alemlerinin insanın gözlerini kamaştırdığını ve içeride muh­teşem avizeler olduğunu bildirir. Nakışlı renkli camlı pencereleri, itina ile İşlenmiş mihrabı, minberi ve müezzin mahfili var­dır. İstanbul minarelerini andıran yüksek bir minaresi, avlusu etrafında medrese hücreleri bulunmaktadır. Bu cami paşa sarayına komşu olduğundan paşalar cu­ma namazını burada kılarlar. Evliya Çele­bi medreseler bahsinde de buradakinin sadece adını verir.