Türkiye’nin en büyük gölü olan Van Gölü suları sodalı, tektonik bir göldür. Gölün batısındaki Nemrut Volkanının patlamasıyla akan lavların, alanın Muş Ovasına doğru olan eski çıkışını kapatmasıyla oluşmuştur. Çıkışı olmayan göl, başta Karasu, Güzelsu, Bendimahi, Zilan ve Yeniköprü çayları olmak üzere çok sayıda akarsuyla beslenir. Gölün su toplama havzası 15.254 km2’dir. Su girişi genellikle buharlaşmadan fazla olduğu için göl çok uzun bir süredir değişik hızlarda yükselişini sürdürmektedir. Eskiden yarımada olan bir çok yer ada haline gelmiştir. Gölde bir zamanlar karaya bağlı olan dört ada bulunmaktadır. Akdamar, Çarpanak, Kuş ve Adir (Yaka) adaları. Bu adaların üzerinde tarihi kalıntılar yer alır. Akdamar adasını bu nedenle çok sayıda turist ziyaret eder. Tatvan-Van trenleri gölü feribotlarla aşar. Gölde yalnızca bir tür balık (inci kefali) yaşar. Bu balık özellikle tatlı suyun göle giriş yaptığı yaşar ve bölge pazarlarında satılmak üzere önemli miktarlarda yakalanır.
Van Gölü’nde kuşlar açısından önem taşıyan alanlar: Çarpanak adası, Ahlat Sazlıkları, Dönemeç Deltası, Karasu Deltası ve gölün kuzeyinde, sazlıklarla kaplı bir tatlı su gölü olan Nurşun (Heybeli) Gölü’dür. Çarpanak Adası ve Nurşun Gölü dışındaki yerler, yükselen su seviyesinden etkilenmektedir. Alan, Van Sazlığı’nda kuluçkaya yatan yaz ördeği, Sodalı Gölün hemen doğusunda yer alan yarımada türeyen toy ile Akdamar Adasında, Çarpanak Adasında ve muhtemelen diğer adalarda kuluçkaya yatan Van Gölü martısı sayesinde önemli Kuş Alanı (ÖKA) statüsü kazanır. Ak kanatlı sumru, göç döneminde görülür. Van Gölü’ndeki tüm adalar, arkeolojik önemleri nedeniyle 1990’da sit Alanı ilan edilmiştir.