Mağara İçel'in Anamur ilçesinde; Taşeli Platosundaki Çukurpınar Yaylası'nda yer almaktadır. Mağaranın havzasını ise Çukurpınar Düdeni ve kamp alanının bulunduğu Çukurpınar yaylasından bir sırtla ayrılan Peynirlik yaylası oluşturmaktadır.
Yapısal Özellikleri ve Oluşumu: BÜMAK tarafından ilk tespiti yapıldığında; havzanın büyüklüğüne ve mağara ağzının darlığına bakılarak mağaranın çok derinlere gitme ihtimalinin az olduğu düşünülmüştür. Oldukça dar ilk 100 m'den sonra tavan gözden kaybolmaktadır. Mağaranın çoğunluğu da 1 m genişliğinde; dibinde su olan yüksek tavanlı galeriler şeklindedir.
Darallar: Mağaranın giriş kısmını oluşturan 'darallar'; toprak üstünde sürünmeyi gerektiren bir kesimle başlamaktadır. Bu kısım sona erip mağara biraz genişledikten bir süre sonra mağara; iyice daralarak yarım metre çapında kıvrılarak ilerleyen bir tüp şeklini almaktadır. Bu bölüm 20 m'lik uzun inişe kadar bu şekilde devam etmektedir. -400 m'den Çiçek Bahçesi Kampına kadar: Darallardan sonra mağara; sulu dar bir karakteristik gösterir. -65 m'deki güzellik salonu mağaranın oluşuma sahip ender yerlerinden biridir. -232 m'deki 'Sahte Huzur' adı verilen yerdeki ufak tırmanış ve inişlerden sonra mağara genişlemektedir. -250 m'de bulunan acil durum kampının altında mağaranın araştırılan bölümünün en geniş gölü olan 'Hani Tıpa' gölü bulunmaktadır. Saptırmalı boltlarla bu göle inildikten sonra; 8-10 m'lik inişler; (haritadan sonra tüm derinlikler kontrol edilmeli; değişebilir) -400 m kampından önceki 40 m'lik uzun inişe kadar devam etmektedir. -400 m; -672 m; Bir Başka Hayat Kampı arası: -400 m kampından sonra mağara daha kuru bir hal alır. Döşemeler ise su yolundan yukarıdadır. Bu bölümde mağara görece uzun inişlerle ilerler. -600 m civarlarında uzun inişler sona erer ve -672 m kampına kadar devam edecek olan darallar başlar. Daralların içindeki birkaç inişten sonra '700 Kampı' diye de anılan 'Bir Başka Hayat' kampının bulunduğu büyük fosil galeriye gelinir. Suyun kendine bulduğu yol; insan geçişine izin vermeyecek kadar dar olduğu için; çöküntü taşların üzerinden ilerlenerek bir süre sonra su yoluna yukarıdan iniş yapılarak tekrar ulaşılır. -672 m; -1300 m arası: Su yoluna ulaşıldıktan sonra darallar tekrar başlar; ancak bu sefer daha uzun ve dolayısı ile daha yorucu olarak. Darallar bittikten sonra mağaranın bilinen en uzun inişi olan 'Ihlamur Ağaçları İnişi' başlar. Bu noktadan sonra mağarada bulunan su miktarının yan kollar nedeniyle arttığı görülür.
EGMA (E. Günay Ğ M. Ali Özel ) Düdeni ya da yöre halkının deyimiyle Peynirlikönü Düdeni; 1990 yılında Çukurpınar Düdenini araştırmak üzere orada bulunan BÜMAK ekibi tarafından bulunmuştur. 1992 yılında Çukurpınar Düdeni'nin dibine (-1190 m) ulaşılmasından sonra Peynirlikönü Düdeni 1993 yılında -232 m; 1994 yılında -530 m; 1995 yılında -700 m; 1996 yılında -1040 m; ve nihayet 1997 yılında -1377 m'ye inilmesi ile Türkiye'nin en derin mağarası konumuna gelmiştir. 2001 yılında mağarada aşırı sel yüzünden su baskını olmuş ve araştırma; Mehmet Ali Özel'in ölümünün ardından; -1300 m'de yarım bırakılmıştır. 2004 yılında Bulgar Mağaracılık Federasyonu ve BÜMAK işbirliğiyle tamamı ölçülmüş ve -1429 m ile Türkiye'nin en derin mağarası olarak literatüre alınmıştır.