İzmit Kemal Paşa mahallesi Hürriyet caddesi üzerindedir. İlk yapımı 16. yy.’ın ikinci yarısında fevkani tipte olan cami, 1894 sonrası dikdörtgen planlı içten asma kubbeli olarak İzmitli Mehmet bey tarafından yaptırılmıştır. İlk yapımı Mimar Sinan’a ait olduğu düşünülen yapı, 1884 ve 1999 depremlerinde bütünüyle yıkılmıştır. 1999 depremi sonrası aslına uygun olarak yeniden yapılmıştır.
20. yy.ın başında yapılmıştır. İzmit Yukarı Pazar'da; üç katlı, kagir, giyotin pencereli konak Valilik tarafından onarılmıştır. Onarım sırasında içinde ve dışındaki ahşapları (dolaplar, pencereler vs.) olduğu gibi orijinalini muhafaza edecek şekilde düzenlenmiştir. Kafeteryası, kuaför salonu bulunan Pembe Köşk, Vilayet Evi olarak düzenlenmiş ve halka açılmıştır.
İzmit Hacı Hasan Mahallesi Yeni Çeşme sokaktadır. 19. yüzyılın ikinci yarısında İzmit Mutasarrıfı Sırrıpaşa tarafından yaptırılmıştır. Konağın bahçe duvarı antik heykel ve mimari parçalar ile süslenmiştir. Yapı, bugün ayakta kalan 19. yüzyıla ait bir sivil mimarlık örneği oluşu bahçe duvarındaki arkeolojik eserler ve içindeki kalem işi bezemeler ile ilin önemli bir tarih hazinesidir.
Merkeze bağlı Bahçecik beldesinde bulunan Soğuksu Piknik alanı, bütün körfezi kapsayan manzarası, temiz havasıyla Kocaeli'nin hemen her yerinden vatandaşların, ağaçlar altında piknik yapmak için akın ettikleri bir mesire yeridir.
Ucu bucağı olmayan bir beyazlığın içinde kaybolup, bulutların üzerine çıkmaya, kısacası bembeyaz bir düşü gerçekten yaşamaya ne dersiniz? O halde buyurun Kartepe’ye… İzmit Körfezi ile Sapanca Gölü’ne bakan dağın zirvesinde, bembeyaz örtüsüyle sizi bir kayak tutkunu yapacak kadar etkileyici güzelliğin sahibi, Kartepe. Yeşilin bin bir tonunu barındıran Maşukiye’den başlayan, 17 kilometre uzunluğundaki orman yolunu takip ederek yaptığınız yolculuk sizi bir masala taşıyor adeta.
Demiryolunun kuzeyinde Saat Kulesinin yanındadır. Kasr-ı Hümayun, İzmit’in merkezinde müştemilatı ile birlikte geniş bir alanda yer alır. İlk kez IV. Murat döneminde ahşap temeller üzerinde inşa edilmiştir. Ancak yangın ve deprem nedeni ile yıkıldığı anlaşılmıştır. Günümüze ulaşan yapı; Sultan Abdülaziz döneminde (1861-1876) yapılan saraydır. Neo –Klasik üslupta, Avrupa-Barok stilinde, iki katlı olup cephesi mermer kaplıdır.