İç Kalenin kuzey batıdaki iki burcunun dayandığı kuzey beden duvarı içine bitişik olarak yapılmış kitabesiz bir Osmanlı devri camisidir. Fatih Sultan Mehmet zamanında Gedik Ahmet Paşa’nın nezareti altında XIV.yüzyılın sonlarına doğru yapılmıştır. Camii 1886 yıllarında tam olarak tamir görmüş, ancak son tamiratı yakın zamanda yapılmış ve üzeri saçla kaplanmıştır.
Melik Arslan tarafından 1465 yılında yaptırılmıştır.
İslam kahramanı Seyyid Battal Gazi’ye ait olduğu söylenmektedir. XIII.yüzyılda, Selçuklular onun hatırasını korumak için camiye içten tonozla takviye kemerler yapmışlardır.
Cumhuriyet Meydanında eski “ İkikapılı” caminin yıktırılarak yerine 1977 yılında yaptırılan camii, Osmanlı tarzında tek kubbesi ve birer şerefeli iki minaresi bulunmaktadır.
XIII. yüzyıl Selçuklu dönemi eseridir. Kayseri Lisesi arkasında, Lala Musluhiddin Paşa tarafından yaptırılan camii, Selçuklu devrine aittir.Kitabesi yoktur.Üç giriş kapısı vardır.
Seyyid Burhanettin Bulvarı üzerinde bulunan cami ve kümbet 13. Yüzyıl ortalarında Selçuklular zamanında yapıldığı tahmin edilmektedir. (Handan camiye dönüştürülmüştür)
Camii, medrese, türbe ve hamamdan oluşan bu külliye, gerek genel görünüşü, gerekse yapılış şekliyle Anadolu'da bulunan Selçuklu eserlerinin en güzel ve en önemlilerinden biridir.
Gülük Camii Danişmendli Yağıbasanoğlu Mehmet kızı Atsız Elti tarafından İzzettin Keykavus zamanında 1210-1211 yıllarında yapılan Gülük Cami, 1335 yılında depremden yıkılmış, Alameddin oğlu Gülük Şemsettin tarafından daha sonra onarılmıştır. Çini Mihrabı bir sanat şaheseridir..
Camii-Kebir mahallesinde bulunan cami, Emir Mehmet’in Kayseri’yi merkez yapmasından sonra, şehirdeki eski yıkık binaların taş ve sütunlarından yararlanılarak yapılan eserlerden biri olan Cami kebir (ulu Cami) dönemin en büyük camisidir. Caminin kuzey cephesindeki kitabesinde "Azmetli Sultan Keyhüsrev zamanında Yağabasan oğlu Murat Teriddin Mahmut bu binayı tamir etti.