Osmanlı Devletinin bayındırlık hizmetlerine verdiği önemin en belirgin örneklerinden biri olan bu yapı şimdi doğanın acımasız tesirinden kendini kurtarmaya çalışıyor.
Su kemeri ve bir sur kompleksi hüviyetindeki eser Osmanlı yığma taş işçiliğinin abidevi bir örneğidir. Su akıntısının taşma zamanlarına göre düşünülmesiyle oldukça yüksek tutulan ara kanalların asıl yapıya göre olduğu gibi kalabilmiştir. Bağlantı surlarına nazaran kesme taştan yapılmış olan kemerler geleneksel kilit taşının ne denli ustalıkla kullanıldığını gözler önüne sermektedir. Böylesine geniş bir kemerde ve üzerindeki ağırlığın fazlalığına karşın kilit taşı ayrıca başka bir desteğe gerek kalmamıştır. Günümüzde tek su kemeri kalmıştır.
Edirne de İpsala dan başka bir ilçede görülmeyecek olan ve tek olma özelliğini koruyan bu kemerin kazanılmasıyla bir tarih kaybolmaktan kurtarılacaktır.