Konya-Aksaray yolu üzerinde Aksaray’dan 42 km. Aksaray iline bağlı Sultan Hanı Kasabası’nın içindedir Sultan Hanı’nın kitabelerinde çok açık bir şekilde I.Gıyaseddin Keyhüsrev oğlu I.Alaüddin Keykubat tarafından inşasına H.626 M.1228-29 yılında başlamak suretiyle yapılmış olduğu kesindir. Sultan Hanı açık ve kapalı kısımları avlunun ortasında bulunan köşk mescidi ile “Sultan Hanı” tipindeki kervansarayların en büyüklerinden biridir.
Aksaray İli, Ihlara Kasabası'nda ve Hasan Dağı'nın kuzeydoğusundadır. Eski adı "Peristremma" olan 14 km. uzunluğundaki Ihlara Vadisi'ni baştan başa kat edip, 100-200 m. derinlikte bir kanyon oluşturmuş olan Melendiz Çayı önce kuzeybatıya Selimiye Kasabası'na, daha sonra ise Yaprakhisar ve Belisırma köylerinin, Ziga kaplıcasının bulunduğu geniş vadiye ve Tuz Gölü'ne yönelmektedir.
(Selime Kasabası)Kayalara oyulmuş yüksek bir yerde olan Katedral içinde iki sıra halinde sütunlar mevcuttur. Bu sütunlar Katedrali üç sahana ayırmıştır. Üç nefli bazilikal planlı kilisesi, bölgedeki bu plan tipinin tek temsilcisidir. Manastır, 8. İle 9. yüzyıl veya 10. yüzyıla, kilisedeki figürlü freskler, 10. yüzyıl sonu ile 11. yüzyıl başlarına tarihlenmektedir.
Yeraltı şehrinin girişinde yaklaşık 10 m uzunluğunda ilginç bir taş örme koridor bulunmaktadır. Bu koridor, bir örneğini Hitit başkenti Hattuşa'da gördüğümüz tarzda bindirme tekniği ile inşa edilmiştir. Kayaya oyularak yapılmış olan Kapadokya'da yeraltı şehirlerinin hiç birinde bu tarz bir yapılanmaya rastlanmamaktadır.
Aksaray İli'nin 25 km. güneydoğusundaki Kızılkaya köyünde bir tarafı Melendiz Nehri'ne, diğer tarafı ise tarıma açık tarlalara bakan höyük tarıma elverişli, su kenarına yakın bir yere kurulmuştur. 1989 yılından beri arkeolojik kazılar yapılmaktadır. Aşıklı Höyük Anadolu'da Akeramik Neolitik Dönem'e (günümüzden on bin yıl önce) ait en eski "ilk köy yerleşimlerini" sergileyen önemli ören yerlerinden biridir.
Yığma bir tepe üzerinde bulunan caminin kitabesinde, 1408-1409 yıllarında Karamanoğlu Mehmet Bey tarafından Mimar Mehmet Firuz Bey’e yaptırıldığı yazılıdır. Tipik bir Karamanoğlu eseri olan caminin en önemli özelliği; abanozdan yapılmış, Selçuklu devri ahşap işçiliğinin şaheser bir örneği olan minberidir.