Müze, zemin + 3 katlı, orta sofalı plan tipinde ve kagir olan bir yapı içinde hizmet vermektedir. Halil Paşa Konağı 19. yüzyıl sonlarında Padişah 2. Abdülhamit döneminde sancak beyi olan Halil Paşa Karamahmutoğlu tarafından yaptırılmıştır. Bozhane Yalı caddesi üzerinde, eski bir kilisenin temeli üzerine inşa edilen konakta, Roma dönemine ait binalardan toplanan antik spoli malzemeler şapolyen (devşirme) olarak özellikle cephe süslemesinde kullanılmıştır.
Kdz.Ereğli Ankara Mahallesi'nde bulunan ve iki cephedeki duvar kalıntıları dışında tümüyle yıkık bir durumda bulunan bu antik döneme ait yapı kalıntısı, iri kesme taş bloklarla ve özenli bir işçilikle inşa edilmiştir.
Kdz.Ereğli'nin kuzeyinde Çeştepe'de deniz seviyesinden yaklaşık 200 m yükseklikte bulunan kulenin Hellenistik Dönemde yapıldığı ve Bizans Döneminde de yeniden inşa edildiği sanılmaktadır. Kente ait bazı sikkelerde fener betiminin yer alması bu kuleye verilen önemin kanıtıdır. Üstyapısı tümüyle yıkılan kulenin 10 m.lik bölümü günümüze kadar kalmıştır.
Kdz.Ereğli'de gösteriler yapan ve orada ölen eski Mısırlı pandomim sanatçısı Krispos'un anısına yapılmıştır. Kaidesi ile birlikte 2.10 m yükseklikte bulunan anıtın önünde 19 satırdan oluşan ve kazılarak yazılmış bir şiir bulunmaktadır.
Kdz.Ereğli'nin kent surlarının çevrelediği tepede bulunmaktadır. Bizans Dönemi'nde XIII. Yüzyıl başlarında yapıldığı sanılan kalede iç ve dış avlu, kule, mühimmat ve erzak deposu, sarnıç ve odalar bulunmaktadır. Kale ve çevre duvarları oldukça harap bir durumdadır. Kale kapısındaki ve iç avludaki derin çatlakların bir depremin sonucu oluştuğu sanılmaktadır.
Ereğli Akarca Mahallesinde bulunan kilisenin bulunduğu yerde 1942 yılında yapılan Çelikel Camii yer almaktadır. Bizans dönemine ait kilisenin döşeme mozaiği ve duvarının bir bölümünde yer alan fresk kalıntıları caminin bodrumunda bulunmaktadır.
Ereğli'de çarşı içinde kullanımda olan tescilli bir anıttır. Ali Ağa tarafından yaptırıldığı bilinen bu anıt, küçük bir Osmanlı taşra mahalle niteliği göstermektedir.
Ereğli'nin Orhanlar Mahallesi'nde bulunan hamamın 20.yüzyılın başlarında Abdurrahman Kaptan'ın eşi için yaptırdığı tahmin edilmektedir. Hamam 19.yüzyılın klasik Türk hamamlarının ilgi çekici bir örneğidir.