Yine Ben (Fıkra)

Kamyonetle şehir içi yük taşımacılığı yapan bir genç, çok yavaş yol alınabilen trafiğin yoğun saatinde -bir dalgınlık anında- önündeki pahalı, lüks bir marka otomobile sol arkadan hafifçe çarpar. Çarpma hafif de olsa otomobilde biraz da hasar oluşur.
El frenini çeken otomobilin sahibi, öfkeli bir şekilde arabasından iner ve kendisine çarpan kamyonete doğru gelir. O arada delikanlı da kamyonetinden inip, adamın elini öpmeye sarılır.
“-Bey amca, çok özür dilerim, kafamda bir sürü sıkıntı var, dalıp gitmişim… Ne olur kusurumu bağışla…” gibi, gönül alıcı beyanlarda bulunur. Zaten sempatik yapılı birisidir. Lüks arabanın sahibindeki öfke hali yumuşamaya dönüşür. Genç, bu durumu fark eder ve şunları ekler;
“-Bey amca, bu araba benim değil, aylık ücretle çalışıyorum. Param olsaydı arabanı tamir ettirirdim. Ne olur, bi ağalık yap, beni bağışla!..”
Çarptığı kişi anlayışlı çıkar, herhangi bir talepte de bulunmaz, yalnız;
“-Oğlum, araba kullanırken başka şeyler düşünmemen lazım, çok dikkatli olman lazım… Aksi adamlara da rastlayabilirsin…” gibi küçük bir nasihatle yetinip arabasına biner.
Trafik açılmamıştır, yine ağır ağır ilerlenmektedir. Elli metre kadar gitmemişlerdir ki, gencin kullandığı kamyonet önündeki aynı adamın aynı arabasına tekrar toslar. Öndeki otomobilin sahibi tekrar inmek üzere sol kapıyı açtığında, kamyoneti kullanan genç aşağıya inmeden, sol camdan kafasını çıkartarak;
“-Devam et amca, yine ben, yine ben!” der.