Şeytanın Plânı (Hikaye)

Bir gün şeytan, bahçesi büyük bir malikâneye girer. Merdivenleri çıkarken boynunda ip olan bir kuzu görür. Şeytan, kuzunun boynundaki ipi çıkarmadan birazcık gevşetir. İpi gevşeyen kuzu, hareket ederken biraz ilerideki aynadan ürküp aynayı kırar. Gürültü sesini duyan evin hizmetçisi, kuzunun olduğu yere gelir. Bakar ki ayna kırılmış. Kızgınlıktan dolayı kuzuya tekme atar. Kuzu merdivenlerden düşmeye başlar; ancak ip kısa olduğu için kuzunun boynu askıda kalır ve kuzu ölür. Bu sırada evin uşağı gelir. Olanları görünce:
- Bey ikimizi de kovacak, diyerek hizmetçiyi itekler.
Hizmetçi dengesini kaybeder ve merdivenlerden düşerek ölür.
Gürültüye bu sefer evin hanımı gelir. Hizmetçinin öldüğünü görünce, uşağı dövmek için üzerine yürür. Diz çöken uşağın üzerine hızlıca gelen kadın, duramayıp merdivenlerden yuvarlanır ve o da ölür. Evin beyi gelip de olanları dinleyince belindeki silahla uşağı vurur ve sonra kendi kendine:
- Eyvah, ben ne yaptım! Bütün bunlar için katil olmak gerekir miydi? diyerek silahı çekip bir kurşun da kendine kendi katli için harcamış.
Olanları bir kenardan sırıtarak izleyen şeytan: - Ben hiçbir şey yapmadım ki! Sadece kuzuya acıdım ve boynundaki ipi gevşettim, hepsi o kadar, der.
Evet, gerçekten de hepsi o kadar!