Pehlivan , düşünme güven Allah’ına (Salâvatlama)
            
     
Ata sporumuz yiğitlik işi 
Severim güreşi erden tarafı 
Onun piri büyük yiğit bir kişi 
Çok saygı duyarım pirden tarafı
  
Bir zamanlar ben de güreş tutardım 
Pehlivanım diye çalım satardım 
Kapışır kapışmaz yere yatardım 
Kimseye vermezdim yerden tarafı
  
Hasmımdan korkumdan rengim bozulur 
Güreşte dizimin bağı çözülür 
Tuşa gele gele sırtım yüzülür 
Ama esirgerdim serden tarafı
  
İlk önce hasmım yaman tutardım 
Alta düşer düşmez gözüm yumardım 
O zaman hakemden imdat umardım 
Daima severdim kârdan tarafı
  
Ah ne fayda ömür kuşun uçurdum 
Güreşte sayısız fırsat kaçırdım 
Milleti gülmekten kırdım geçirdim 
Kolladım topaldan körden tarafı
  
Benim güreşlerim çok şatafatlı 
Meydanda görenler sanır dört katlı 
Can baldan, pekmezden, her şeyden tatlı 
Pes derim görürsem zordan tarafı
  
Meydana girende neşe saçarım 
Sıkışırsam beyaz bayrak açarım 
Saniye usulü hemen kaçarım 
Eğer kestirirsem şerden tarafı
  
Bana destek olan hep yeni kuşak 
Kimi yaşlı diyor kimisi uşak 
Aldığım ödüller hep kuru şak şak 
Boş vaat kuru laf şordan tarafı
  
İsterdim olayım ünlü pehlivan 
Buna çok çalıştım ben zaman zaman 
Kırk yıl güreş yaptı Vahap Kocaman 
Dilden düşürmedi birden tarafı 
  
Âşık Abdulvahap Kocaman
 
    
        Kaynak: Prof. Dr. Erman Artun  Çukurova’da Salâvatçılık Geleneği ve Âşıkların Pehlivan Salâvatlamaları
     
                        
 
                     |