Keramet (Hikaye)

Azîz Mahmûd Hüdâyî bir gün, Sultan Ahmed Han ile sarayda sohbet ediyormuş. Bir ara abdest tazelemek istemiş. İbrik ve leğen getirmişler. Padişah, hocasına hürmeten ibriği eline almış ve abdest suyunu dökmüş.
Sultan Ahmed’in annesi de kafes arkasında havluyu hazırlamış. Bu esnada Vâlide Sultan kalbinden “Azîz
Mahmûd Hüdâyî'nin bir kerâmetini görseydim.” diye geçirmiş.
Bunun üzerine Mahmûd Hüdâyî, Vâlide Sultan'ın gönlünden geçenleri kastederek şöyle der:
- Hayret! Bazıları bizim kerametimizi görmek isterler. Padişahın elimize su döküp, muhterem vâlidelerinin havlu hazırlamasından daha büyük keramet mi olur?