|
Hayvanların Gönderdikleri Elçiler ve Hediyeler (Masal)
Çok, çok eski zamanlarda, dokuz başlı, üç gövdeli, yüz metre boyunda bir canavar kırallığını ilan etmiş. Yardımcılarıyla bütün ülkelere haberler göndermiş. Vergileri on misli çoğalttığını, bütün hayvanlarla tanışmak istediğini bildirmiş. Bu dokuz başlı, üç gövdeli, yüz metre boyundaki canavar, Afrikanın en yüksek dağında yaşıyormuş. Oraya yakın olan ülkelerdeki bütün hayvanlar, toplu bir şekilde canavarın huzuruna gitmişler. Çeşitli hediyeler götürmüşler, Sadakatlarını bildirmişler. Uzak ülkelerde yaşayanlar ise toplanmışlar. Zekası, kurnazlığı ve güzel konuşmasıyla tanınan maymunu elçi seçmişler. Kocaman on çuval altını hediye olarak götürmesini rica etmişler. Maymunun bu hediyeleri tek başına götürmesine imkan olmadığı için eşeği, katırı, atı ve deveyi ona yardımcı seçmişler. Maymunla birlikte, hediye kervanı aynı gün yola çıkmış. Birkaç saat sonra arslanla karşılaşmışlar. Durumu ona da anlatmışlar Arslan, hediye kervanıyla beraber gitmek istemiş. Yolda onları hırsızlara karşı müdafaa edeceğini söylemiş. Hepsi bu teklife memnun olmuş. Birkaç gün böylece ol almışlar. Büyük bir nehrin kıyısına geldikleri zaman arslan:-Kendimi çok hasta hissediyorum, demiş. Sizinle beraber gelemeyeceğim. Çuvallardaki hediyelerden payıma düşeni verin de, siz yola devam edin. Hiçbirisi, hediyelerin içinde arslanın payı olmadığını iddia edememiş. Korkuyla titreyerek, çuvalları yere indirmişler. Arslan çuvallardaki altınları görünce, gözleri parlamış, korkunç bir şekilde kükreyerek: -Bütün bunlar benim!... demiş. O karlı dağdaki dev de kim oluyormuş!... Bütün hayvanların kıralı benim!... Ben ölmedikçe, hiç kimse kıral olamaz!... Kervandaki hayvanlar itiraz edememişler. Korkmuşlar. Canlarını kurtarmak için, oradan süratle uzaklaşmaktan başka çare bulamamışlar.
Jean de La Fontaine
|