|
Geleneksel Bilmeceler
NehirAyaksız koşar. YazıEl eker dil biçer. LambaAltı su, Üstü ateş. KibritÇıt der çiçek açar. Dikiş iğnesiGözü var, başı yok. TavşanBayırlarda dik kulak. SesGölgesiz dağlar aşar. BacaUzun oluk dibi delik. DenizGece gündüz yufka açar! YılanYeraltında yağlı kayış. ZeytinDal doruğunda karatavuk. KirazDal üstünde sulu boncuk. AnahtarElsiz ayaksız kapı açar. PırasaUzun boylu, molla başlı. SoğanYeraltında sakallı baba. KöprüYol üstünde cansız eşek. TelefonZilim var, Kulakİki kaşık duvara yapışık. CevizDal ucunda kilitli sandık. RüzgârElsiz ayaksız kapıyı açar. SeneBir bağım var uzundur uzun. Mısır püskülüDedemin bıyıkları bir omuz. ElmaAğaç başında al yanaklı kız. Teraziİki kardeş birbirini tartar. Çatalİncecik beli, DenizMavi atlas, RamazanSenede verir otuz okka üzüm. CevizAttım rafa, ŞeftaliDal doruğunda, KüpeElde yapılır, AdaGeniş alan, HavuçYerin altında kırmızı minare. YıldızAltı kardeş birbirini kovalar. UykuBaldan tatlı, At arabasıCanlı kaçar, NefesDereden karşıya gölgesiz geçer. MısırHanım içerde, TavaKaraoğlan’ı kulağından asarlar. ÇeşmeKulağını büktükçe ağzı sulanır. AteşÖrterim uyur, Tavukİki ayaklı, KirazAldır abası, MezarAtladım hendek, ÇarıkBağlarım yürür, KarBir sahan şeker, AyakkabıEl kadar mezar, KibritKırmızı mantosu kara şapkası var. TüfekBurada öğürür, Ağız, dişlerAmbar içinde otuz iki keklik yatar. KabakBaşımda saç yok, YazıBeyaz tarlaya siyah tohum seperler. KarpuzEtlice, metlice, GençlikGeldi mi gelir, TelevizyonKüçük kare kutu, YıldızGeceleri fener, SandalyeDört ayaklı ayı, LahanaFadime’m pat pat, PatlıcanAlçacık boyları, SoğanBir oğlum var, Davulİnim inim inler, Çuvalİptendir yapısı, SarımsakKat kat açılır, PortakalSarıdır sallanır, YatakYattım yumuşak, TrenDizi dizi odalar, FareKuyruklu kumbara, RüzgârNinemin etekleri, RadyoSesi var canı yok, YumurtaAksaray ortasında, PortakalAyva gibi sarıdır, LimonBir büyük fıçıcık, KestaneDışı kazan karası, GökkuşağıGökte gördüm köprü, HaritaAçarsam dünya olur, Radyo – televizyonAğacı oyarlar, YumurtaAltı kaya üstü kaya, TarlaBakarsan bağ gibi, Uçurtmaİp bağladım sıpaya, KayısıSarı sarı sarkar, İğdeA benim al yastığım, KoyunAltı süttür içerim, YumurtaBeyaz duvar içinde, BeşikDağda altın çam, TopDışı var, İçi yok, Mektupİstanbul’da pişti, DavulVurursun vurursun hiç gözünden yaş çıkmaz. GüneşAteşe girer yanmaz, GölgeBen giderim o gider, YıldızBir çuval cevizim var, GözBir küçücük mil taşı, AyGökte açık pencere, Saatİçimde akrep var, Gözlükİki camlı pencere, CeketKolu var eli yok, KavakUzun uzun uz gider, FasulyeUzun uzun uzarlar, AmpulBir sihirli fenerim, Çivi ve tahtaBirisi der ah başım, ŞimşekBurada vurdum kılıcı, BaşYedi delikli tokmak, YayıkAltı duvar üstü duvar içinde bembeyaz su var. SabunBilmece bildirmece, İ harfiİstanbul'da bir tane, GölgeYere girer paslanmaz, KibritBir küçücük evim var, BayramHasretler kavuşturur, GazeteHer gün yeniden doğar, KapıBir gelinim var, AnahtarMetel metel mert atar, GemiYürür yürür iz etmez, GözBir tas yoğurdum var, SüpürgeÇat orada, Şeker veya sabunDört köşedir beş değil, GökkuşağıGökte gördüm bir köprü, NarPazardan aldım bir tane, MektupUzun yoldan kuş gelir, TopYapılmıştır meşinden, İğneBir küçücük nışadır, ŞimşekBuradan vurdum kılıcı, KömürÇarşıdan aldım kapkara, AdDünyada her şey lazım, TrenKara koyun meler gider, ÇayTarlada yeşil, Ateş böceğiAltı cehennem, AnneÖzü tatlı, SakalBen giderim, AyvaSarı tavuk dalda yatar, KarıncaUzaktan baktım hiç yok, BilezikYuvarlağız, BademAltı tahta, Kuyu kovasıAşağı iner güle güle, ŞapkaAşağıya çevirsem dolar, GökyüzüMavi atlas iğne batmaz, FareTavan üstünde takır tukur, |