Geleneksel Bilmeceler

Nehir

Ayaksız koşar.

Yazı

El eker dil biçer.

Lamba

Altı su, Üstü ateş.

Kibrit

Çıt der çiçek açar.

Dikiş iğnesi

Gözü var, başı yok.

Tavşan

Bayırlarda dik kulak.

Ses

Gölgesiz dağlar aşar.

Baca

Uzun oluk dibi delik.

Deniz

Gece gündüz yufka açar!

Yılan

Yeraltında yağlı kayış.

Zeytin

Dal doruğunda karatavuk.

Kiraz

Dal üstünde sulu boncuk.

Anahtar

Elsiz ayaksız kapı açar.

Pırasa

Uzun boylu, molla başlı.

Soğan

Yeraltında sakallı baba.

Köprü

Yol üstünde cansız eşek.

Telefon

Zilim var,
Kapım yok.

Kulak

İki kaşık duvara yapışık.

Ceviz

Dal ucunda kilitli sandık.

Rüzgâr

Elsiz ayaksız kapıyı açar.

Sene

Bir bağım var uzundur uzun.

Mısır püskülü

Dedemin bıyıkları bir omuz.

Elma

Ağaç başında al yanaklı kız.

Terazi

İki kardeş birbirini tartar.

Çatal

İncecik beli,
Elimin eli.

Deniz

Mavi atlas,
Makas kesmez.

Ramazan

Senede verir otuz okka üzüm.

Ceviz

Attım rafa,
Bir kuru kafa.

Şeftali

Dal doruğunda,
Tüylü dede.

Küpe

Elde yapılır,
Ete takılır.

Ada

Geniş alan,
Denizde kalan.

Havuç

Yerin altında kırmızı minare.

Yıldız

Altı kardeş birbirini kovalar.

Uyku

Baldan tatlı,
Baltadan ağır.

At arabası

Canlı kaçar,
Cansız kovalar.

Nefes

Dereden karşıya gölgesiz geçer.

Mısır

Hanım içerde,
Saçı dışarıda.

Tava

Karaoğlan’ı kulağından asarlar.

Çeşme

Kulağını büktükçe ağzı sulanır.

Ateş

Örterim uyur,
Açarım uyanır.

Tavuk

İki ayaklı,
Bin bir yapraklı.

Kiraz

Aldır abası,
Yeşildir cübbesi.

Mezar

Atladım hendek,
İçinde kundak.

Çarık

Bağlarım yürür,
Çözerim durur.

Kar

Bir sahan şeker,
Dünyayı eker.

Ayakkabı

El kadar mezar,
Dünyayı gezer.

Kibrit

Kırmızı mantosu kara şapkası var.

Tüfek

Burada öğürür,
Karşıda böğürür.

Ağız, dişler

Ambar içinde otuz iki keklik yatar.

Kabak

Başımda saç yok,
İçimde tat çok.

Yazı

Beyaz tarlaya siyah tohum seperler.

Karpuz

Etlice, metlice,
Ortası tatlıca.

Gençlik

Geldi mi gelir,
Gitti mi gelmez.

Televizyon

Küçük kare kutu,
İçi insan dolu.

Yıldız

Geceleri fener,
Gündüzleri söner.

Sandalye

Dört ayaklı ayı,
Üstünde kabadayı.

Lahana

Fadime’m pat pat,
Giysisi kat kat.

Patlıcan

Alçacık boyları,
Kadifedir donları.

Soğan

Bir oğlum var,
Kat kat gömleği var.

Davul

İnim inim inler,
Cümle alem dinler.

Çuval

İptendir yapısı,
Üstündedir kapısı.

Sarımsak

Kat kat açılır,
Kokusundan kaçılır.

Portakal

Sarıdır sallanır,
Dalında ballanır.

Yatak

Yattım yumuşak,
Uyudum sıcak sıcak.

Tren

Dizi dizi odalar,
Birbirini kovalar.

Fare

Kuyruklu kumbara,
Ekin taşır ambara.

Rüzgâr

Ninemin etekleri,
Süpürür sokakları.

Radyo

Sesi var canı yok,
Konuşur ağzı yok.

Yumurta

Aksaray ortasında,
Sarı papaz oturur.

Portakal

Ayva gibi sarıdır,
Elma gibi suludur.

Limon

Bir büyük fıçıcık,
İçi dolu turşucuk.

Kestane

Dışı kazan karası,
İçi peynir mayası.

Gökkuşağı

Gökte gördüm köprü,
Rengi yedi türlü.

Harita

Açarsam dünya olur,
Yakarsam kül olur.

Radyo – televizyon

Ağacı oyarlar,
İçine dünyayı koyarlar.

Yumurta

Altı kaya üstü kaya,
İçinde sarı maya.

Tarla

Bakarsan bağ gibi,
Bakmazsan dağ gibi.

Uçurtma

İp bağladım sıpaya,
Uçtu gitti tepeye.

Kayısı

Sarı sarı sarkar,
Düşerim diye korkar.

İğde

A benim al yastığım,
İçine un bastığım.

Koyun

Altı süttür içerim,
Üstü çayır biçerim.

Yumurta

Beyaz duvar içinde,
Sarı kanarya yatar.

Beşik

Dağda altın çam,
Eve gelir can büyütür.

Top

Dışı var, İçi yok,
Tekme yer, Suçu yok.

Mektup

İstanbul’da pişti,
Kokusu buraya düştü.

Davul

Vurursun vurursun hiç gözünden yaş çıkmaz.

Güneş

Ateşe girer yanmaz,
Suya düşer ıslanmaz.

Gölge

Ben giderim o gider,
Güneşte beni izler.

Yıldız

Bir çuval cevizim var,
Sayarım tükenmez.

Göz

Bir küçücük mil taşı,
Dolanır dağı taşı.

Ay

Gökte açık pencere,
Kalaylı bir tencere.

Saat

İçimde akrep var,
Zarar vermeden turlar.

Gözlük

İki camlı pencere,
Bakıp durur her yere.

Ceket

Kolu var eli yok,
Karnıyarık, karnı yok.

Kavak

Uzun uzun uz gider,
Oğlu kızı düz gider.

Fasulye

Uzun uzun uzarlar,
Boynuzundan bozarlar.

Ampul

Bir sihirli fenerim,
Kibritsizde yanarım.

Çivi ve tahta

Birisi der ah başım,
Birisi der ah belim.

Şimşek

Burada vurdum kılıcı,
Halep’te oynar ucu.

Baş

Yedi delikli tokmak,
Bunu bilmeyen ahmak.

Yayık

Altı duvar üstü duvar içinde bembeyaz su var.

Sabun

Bilmece bildirmece,
El üstünde kaydırmaca.

İ harfi

İstanbul'da bir tane,
İzmir'de iki tane.

Gölge

Yere girer paslanmaz,
Suya girer ıslanmaz.

Kibrit

Bir küçücük evim var,
Sayısız külfetim var.

Bayram

Hasretler kavuşturur,
Dargınlar barıştırır.

Gazete

Her gün yeniden doğar,
Dünyaya haber yayar.

Kapı

Bir gelinim var,
Gelenin gidenin elini öper.

Anahtar

Metel metel mert atar,
Dil atar damak tutar.

Gemi

Yürür yürür iz etmez,
Hızlı gitse toz etmez.

Göz

Bir tas yoğurdum var,
Yarısı ak, yarısı kara.

Süpürge

Çat orada,
Çat burada,
Çat kapı arkasında.

Şeker veya sabun

Dört köşedir beş değil,
Başı sudan hoş değil.

Gökkuşağı

Gökte gördüm bir köprü,
Rengi var yedi türlü.

Nar

Pazardan aldım bir tane,
Eve geldim bin tane.

Mektup

Uzun yoldan kuş gelir,
Ne söylerse hoş gelir.

Top

Yapılmıştır meşinden,
Gençler koşar peşinden.

İğne

Bir küçücük nışadır,
Herkesi giydirir kuşatır.

Şimşek

Buradan vurdum kılıcı,
İstanbul’dan çıktı ucu.

Kömür

Çarşıdan aldım kapkara,
Eve geldim kıpkırmızı.

Ad

Dünyada her şey lazım,
Her şeye bir şey lazım.

Tren

Kara koyun meler gider,
Dağı taşı deler gider.

Çay

Tarlada yeşil,
Çarşıda siyah,
Evde kırmızı.

Ateş böceği

Altı cehennem,
Üstü cehennem,
Ortası cennet.

Anne

Özü tatlı,
Sözü tatlı,
Candan daha kıymetli.

Sakal

Ben giderim,
O da gider,
Önümce cem cem eder.

Ayva

Sarı tavuk dalda yatar,
Dal kırılır yerde yatar.

Karınca

Uzaktan baktım hiç yok,
Yakından baktım pek çok.

Bilezik

Yuvarlağız,
Altındanız,
Bir kolda toplanırız.

Badem

Altı tahta,
Üstü tahta,
İçinde bir sarı softa.

Kuyu kovası

Aşağı iner güle güle,
Yukarı çıkar ağlaya ağlaya.

Şapka

Aşağıya çevirsem dolar,
Yukarıya çevirsem boşalır.

Gökyüzü

Mavi atlas iğne batmaz,
Makas kesmez terzi biçmez,

Fare

Tavan üstünde takır tukur,
Zannedersin halı dokur.