Geldi Demek Olmaz (Hikaye)

Semer yapan bir usta semerlerden kazandığı altınları dükkânın köşesinde duran eski bir semerin içine koyarmış. Usta dükkânda olmadığı bir zamanda çıraklar eski semeri yoldan geçen bir kervancıya satmışlar. Usta geldiğinde çıraklar eski semeri sattıklarını ve ondan kurtulduklarını söylemişler. Semer ustası bu habere çok üzülmüş, kazandığı altınların eski semerin içinde olduğunu söylememiş. Üzüntüsünden semere çivileri çakarken, “Gitti demek olmaz” demeyi alışkanlık haline getirmiş. Çıraklar ustasına niye her çivi çakışında “Gitti demek olmaz” dediğini sormuşlar. Usta derdini açmak istememiş çıraklara, ne yapayım dilim alışmış diyerek geçiştirmiş.
Bir gün eski semeri alan kervancı semer ustasının dükkânına gelmiş. Selam ve kelamdan sonra niye geldiği sorulmuş:
- Eski semeri bu dükkandan almıştım, ancak devenin sırtını vurup yara yaptığı için başka bir semerle değiştirmek istiyorum, demiş.
Semer ustası sevinmiş tabii. Hemen semeri değiştirmiş.
Kervancı gider gitmez, eski semerin içine bakmış. Altınlar yerli yerinde duruyor. Kendi kendine söylenmiş:
- Allah’ın nasip ettiği helal kazancı sahibinin rızası olmadan kim yiyebilir ki?
Bugünden sonra yaptığı semerler için her çivi çaktığında şöyle demeye başlamış: - Geldi demek olmaz.