Bunlardan Daha İyi Bir Şahit Bulunabilir mi? (Fıkra)

Nasreddin Hoca’‘nın Akşehir kadısı olduğu zamanda makamına bir adam girer. Bu adamın sıkıntısı olduğu hareketlerinden kolaylıkla sezilmektedir. Hoca;
“Anlat, bakalım, nedir derdin?” dediğinde adam;
“Kadı Efendi benim bir tamburam vardı, onu filan adam çaldı, ondan davacıyım.” der.
Kadının emri üzerine davalı huzura çağırılır. Kadı;
“Sen bu adamın tamburasını çaldın mı?” deyince adam;
“Hayır, Kadı Efendi bu tambura benim babamdan kalmıştır, istersen şahitlerimi getirebilirim.” der.
Kadı’‘nın emri üzerine şahitler davet edilir ve onlardan birincisine;
“Tamburanın sahibi kimdir?” diye sorulduğunda şahit;
“Tambura dava edilen adamındır.”
Öbür şahit de;“Evet aynen öyledir, hatta ben tamburanın beş teli olduğunu bile biliyorum.” der.
Şahitlerin anlattıklarını duyan şikâyetçi ifadelere itiraz edince, Kadı Efendi sebebini sorar. Bu defa şikâyetçi adam;
“Kadı Efendi, şahitlerden birisi düğünlerin köçeği, birisi şarkıcısı, birisi de …” deyince Kadı adamın sözünü keser ve;
“Be adam! Böyle bir davada bunlardan daha iyi bir şahit bulunabilir mi?” deyiverir.