Ben Perdeyi Buldum ve Çalıp Duruyorum (Fıkra)

Bir gün Nasreddin Hoca’‘yı ziyafete davet ederler. Yeme içme faslından sonra saz çalan bir misafir sazını ortaya çıkararak;
“Hocam, saz çalmasını bilir misin?” diye sorar.
Hoca da hiç düşünmeden, sözünün sonunun ne olacağını aklına kestirmeden;
“Evet, çalarım.” deyiverir.
Bunun üzerine sazı Hoca’‘ya uzatırlar. Ne perde, ne mızrap… Hiçbir şeyi bilmeyen Nasreddin Hoca sazı eline alır ve gelişigüzel mızrapla tellere vurmaya başlar. Sazdan garip garip sesler çıkınca oradakiler;
“Hoca Efendi, bu nasıl saz çalış? Bunun da bir çalma usulü vardır, seninki saz çalma değil işkence.” derler.
Nasreddin Hoca, saz çalmasını bilmediğini belli etmemek için kahkahayı basar ve;
“Arkadaşlar, bunda şaşılacak ne var? Bu işte perde arayanlar, aramaya devam etsinler, bakın ben buldum ve çalıp duruyorum.” deyiverir.