Kütüb-i Sitte: Hadis 1929

Künye
Fasıl:
Diyet Bölümü
Konu:
Diyetlerle İlgili Hükümler
Rivayet Eden:
Tarık İbnu Şihab
Kaynaklar:
Kaynak Kitaplar:
Hadis 1929
Büzaha heyeti Hz. Ebu Bekir es-Sıddik (ra)'a gelip sulh istediler. Hz. Ebu Bekir onları yerlerinden yurtlarından edecek harp ile, rezil rüsvay edecek sulh arasında muhayyer bıraktı. Heyet mensupları: "Yerden yurttan edeceği (mücliyyeyi) anladık, rezil-rüsvay edecek (muhziye) ne demektir?" diye sordular. "Sizden silahları ve binekleri alacağız. Sizin mal ve mülkünüzden elimize geçenleri ganimet yapacağız, bizden ele geçirdiklerinizi bize iade edeceksiniz, bizden öldürdüklerinizin (diyetini) borçlanacaksınız, sizin ölüleriniz cehennemlik olacak (onlar için herhangi bir ödeme yapmayacağız). Allah Resulü'nün halifesine ve muhacirlerine sizi mazur kılmalarına sebep olacak bir durum (iyi hal) gösterinceye kadar kabileleri, develerin peşini takib etmeye bırakacak (onlara karışmayacak)sınız." Hz. Ebu Bekir (ra) bu söylediklerini heyet mensuplarına teklif olarak arzetti. Hz. Ömer (ra) söz alıp şunu söyledi: "Bahsettiğin "yerden -yurttan edecek savaş ve rezil- rüsvay edecek sulh" sözün var ya! Ne güzel de söyledin. Ya şu, "Sizden ele geçirdiklerimizi ganimet yapacağız, bizden ele geçirdiklerinizi iade edeceksiniz!" sözün var ya! Ne güzel söyledin. "Bizden öldürdükleriniz için borçlanacaksınız, sizin ölüleriniz cehennemlik" sözüne gelince, bizim ölülerimiz Allah'ın emri üzerine savaştılar ve öldürüldüler, onların ecirleri Allah'ın üzerinedir, onlar için diyet yoktur." Heyet, Hz. Ömer (ra)'in söylediği şartlar üzere beyat yaptı. (Bu rivayeti tam olarak Şerefüddin el-Barizi zikretti. Rivayeti tahric edene nisbet etmedi. Bu rivayeti Camiul Kebir müellifi zikretmedi. Ancak Buhari, rivayetten sadece Hz. Ebu Bekir (ra)'in şu sözünü kaydetti: "Allah Resulü'nün halifesine ve Muhacirlere sizi mazur kılmalarına sebep olacak bir durum gösterinceye kadar kabileleri develerin peşini takib etmeye bırakacak, (onlara karışmayacaksınız." Bu kısım Kitabu'l Ahkam'ın sonunda senetsiz olarak mevcuttur, gerisi yoktur.)