Kütüb-i Sitte: Hadis 1605
Hadis 1605
Resulullah (sav)'a, Maiz İbnu Malik el-Eslemi (ra) gelerek: "Ey Allah'ın Resulü, ben nefsime zulmettim, zina fazihasını işledim, beni temizlemeni istiyorum" dedi. Resulullah (sav) onu reddetti (geri çevirip meselenin üzerine gitmedi). Ancak Maiz ertesi gün tekrar geldi. Yine: "Ey Allah'ın Resulü, ben zina fazihasını irtikab ettim!" diye ikinci sefer itirafta bulundu. Adamı ikinci sefer geri çeviren Resulullah (sav) adamın kavmine birisini yollayarak: "Onun aklında bir noksanlık biliyor musunuz, normal bulmadığınız bir davranışına rastladınız mı?"diye tahkik ettirdi. Ancak hep beraber: "Biz onu gördüğümüz kadarıyla, aramızdaki salih kişilere denk akıl (ve feraset) sahibi biliyoruz" dediler. Maiz üçüncü sefer müracaatta bulundu. Hz. Peygamber (sav) onlara yine birini göndererek adam hakkında sordurdu. Yine ne kendinde, ne aklında bir kusur olmadığını söylediler. Adam dördüncü sefer müracaat edince, ona bir çukur kazdırdı. Taşlanmasını emretti ve taşlandı. Ravi der ki: Gamidiye adında bir kadın da gelerek: "Ey Allah'ın Resulü, beni niye reddediyorsun. Görüyorum ki, beni de Maiz gibi geri çevirmek istiyorsun. Allah'a kasem olsun ben hamileyim de!" dedi. Hz. Peygamber (sav) "Öyle ise hayır. Sen git ve çocuğu doğurunca gel" dedi. Kadın gitti, çocuğu doğurunca, bir beze sarılmış olarak çocukla geldi. "İşte çocuk, doğurdum!" dedi. Resulullah (sav): "Git, sütten kesinceye kadar emdir, sonra gel!" buyurdu. Kadın gitti, o çocuğu sütten kesince çocukla birlikte geldi. Çocuğun elinde bir ekmek parçası vardı. "Ey Allah'ın Resulü, işte çocuk, sütten kestim, yemek de yedi" dedi. Resulullah (sav) çocuğu alıp, Müslümanlardan birine teslim etti. Sonra bir çukur kazılmasını emir buyurdu. Göğsüne kadar derinlikte bir çukur kazıldı. Bundan sonra halka taşlamalarını emretti. Herkes taşladı. Halid İbnu Velid (ra) elinde bir taş ilerledi, başına attı. Kan yüzüne fışkırmıştı, kadına küfretti. Resulullah (sav) Halid'in kadına küfrettiğini işitince: "Ey Halid ağır ol!" dedi ve ilave etti: "Nefsimi kudret elinde tutan Zat-ı Zülcelal'e kasem olsun, bu kadın öyle bir tevbe yaptı ki, şayet alış-verişte sahtekarlık yapanlar aynı tevbe ile tevbe yapsalardı, onların bile mağfiretine yeterdi." Sonra Resulullah (sav) (tekfin) emretti. Kadının üzerine namaz kıldırdı ve defnedildi."