Beşiktaş, Yıldız ve Nişantaşı arasında kalan Ihlamur Vadisi’nin 18. yüzyılda mesire yeri olduğu, padişaha ait bir Hasbahçeye dönüştürüldüğü, I. Abdülhamit ve III. Selim dönemlerinde de ilgi çektiği bilinmektedir. Sultan Abdülmecit döneminde yeni yapılaşma hareketi dahilinde bu alanda Ihlamur Kasırlarının yapımına başlanmıştır.
Yüksek çevre duvarlarının sınırlandığı ağaçlık bir alan içindeki iki yapı Nikogos Balyan tarafından yapılmıştır. Yapıldıkları 1849-1855 yıllarından bu yana kimi zaman Nüzhetiye, kimi zaman da Ihlamur Kasırları adıyla anıla gelmiştir.
Törenler için düşünülen ve kullanılan Merasim Köşkü, ön cephesindeki dönemin beğenisini yansıtan barok çizgiler taşıyan merdiveni, ilginç ve hareketli kabartmalarıyla çarpıcı bir mimarlık örneğidir. Osmanlı sanatında 19. yüzyılda tercih edilen motifler ve kalem işleri kullanılmış, Avrupa’nın çeşitli üsluplarındaki mobilyalar ve döşeme öğeleriyle belirli bir bütünlük sağlanmıştır.
Maiyet Köşkü ise daha küçük ve daha sade bir mimariye sahiptir.
Cumhuriyetin kuruluşundan sonra 1966 yılında TBMM Milli Saraylar bünyesine katılan Ihlamur Kasırlarının Merasim Köşkü bir Müze-Saray olarak ziyarete açıktır.