Sultan Alaaddin Camii

Sarıkaya Mahallesinde bir teras üzerinde bulunan cami, kare planlı ve tek kubbeli bir yapıdır. Caminin beden duvarları, tamamen kesme-yontu taştan yapılmıştır. Kuzey tarafındaki son cemaat yeri, üç kubbelidir. Kuzeybatı köşede, beden  duvarından çıkıntı yapan minare kaidesi, yontu taştandır. Caminin mihrap mekanı, kıble yönünde, kare planlı, ana mekandan ileri doğru çıkıntı yapmaktadır. Son cemaat yerinin pandantif geçişli üç kubbesi, iki köşede taş ayak, ortada iki sütun ile taşınmakta, sivri kemerlerle bağlanmaktadır. Sütunların başlıkları gayet sade ve basit olup, gergi demirleri ile birbirlerine bağlanmışlardır. Yan cephelerde üçer, güneyde mihrap çıkıntısının iki yanında ve güney duvarında bunlara karşı birer dikdörtgen pencere bulunur. Son cemaat yeri ile aynı  hizada bulunan, ana mekanın beden duvarları,  taş bir silme ile biter ve daha üstte, biraz daha içeriden, her cephesi sivri kemerli sekizgen bir kubbe kasnağı yükselir. Onun üstüne, içe doğru daralan payandalı kubbe kasnağı oturur. Bu konik, kasnak kubbe ile birlikte, tamamen kurşunla kaplanmıştır. Dıştan, kemerli payandalarla takviye edilmiş olan kasnak, sekiz pencerelidir.

Minare, kuzeybatı köşede, son cemaat yeri ile birlikte, beden duvarlarından hafif çıkıntı teşkil eden bir kaideye sahiptir. Silindirik gövdeli minarenin şerefe altı, silmelerle genişlemektedir. Şerefe ve petek kısmı da ahşap olup, üstü kurşun kaplı konik bir külahla örtülüdür. Minare kapısı, son cemaat yerine açılmıktadır. Tamamen beyaz sıvalı, son cemaat yerinde, sağ üstteki kemerli bir pencere şeklindeki mükebbire, cami içinden imamın sesini dışarıdaki cemaate duyurmak için yapılmıştır. Son cemaat yerinin iyi yanında, birer dikdörtgen pencere, ortasında taç kapı vardır. Basık kemerli giriş kapısının çevresinde, sivri kemerli geniş bir silme dolaşır. Taç kapının üst kısmında kitabe, kenarlarında geç dönem özelliği taşıyan bazı motifler bulunur. Harim mekanından kubbeye tromplarla geçilir. Tromp kemerleri, beden duvarından çıkıntı yapan payandalara oturmaktadır. Kemerleri, tromplar da kubbeyi taşımaktadırlar. Caminin taştan yapılmış minberi basit süslemelere sahiptir. Güney tarafı eyvan şeklinde girinti yapan mihrap mekanının üzeri, beşik tonozla örtülmüştür. Sade görünümlü taş mihrap, taç kapı ile aynı üslupla yapılmıştır. Su basman seviyesine kadar olan temel duvarlarının beden duvarlarından daha eski olması, caminin tarihini, 12'nci yüzyıla kadar indirmektedir. Buradaki devşirme malzemeler arasında, orjinal bir mermer kitabe parçası da bunu göstermektedir.

Yapım tarihi kesin olarak bilinmeyen cami, ilk olarak Selçuklu devrinde yapılmış olmalıdır. Kapısındaki 1869 tarihli  kitabe de, muhtemelen caminin yeniden yapım tarihini bildirmektedir.