Kara Mustafa Paşa
Külliyesi dahilindeki en önemli tesislerden biri Bedesten binasıdır.
Bedesten, Merzifon’un Osmanlı iktisadi tarihindeki önemini vurgulayan en
önemli yapılardandır.
Merzifon Bedesteni, günümüze kadar yıpranarak gelebilmiş dükkân
üniteleri hariç, asıl fonksiyonunu kaybettikten sonra, geniş hacimli iç
mekânı bir müddet Merzifon Dokumacılar Kooperatifi tarafından dokuma
atölyesi olarak kullanılmıştır. Bedesten'in Dokumacı esnafı tarafından
kullanıldığı dönemde ciddi tahribata uğradığını biliyoruz. Bu dönemde
dokuma tezgâhlarına ait betonarme temeller, kemerler arasına
yerleştirilen demir kirişler ve güney duvara yerleştirilen bir asma kat
ve kubbeyi delerek çıkarılmış bir baca yapılarak yapının orijinal durumu
aşın derecede bozulmuştu. Yine büyük ihtimalle aynı dönemde mekânı daha
fazla aydınlatmak amacıyla kubbe tepelerinde açılan delikler, sonradan
beton bloklarla kapatılmış durumdaydı.
Dokumacılar Kooperatifinde ortaya çıkan ihmal ve suiistimaller ve ağır
vergiler karşısında yüzyıllar boyunca dünya çapında bir üne sahip olan
Merzifon Dokumacılık sektörü yok olma tehlikesiyle karşı karşıya kalmış
ve Bedesten uzunca bir süre yalnızlığa terk edilmiş. Bu terk
edilmişliğin ardından 1980'li yıllarda TEKEL tarafından tütün deposu
olarak kullanılmıştır.2000 yılında Bedestenin iç kısmı küçük çaplı bir
onarımdan geçirilerek zemini düzeltilmiş ve Halk Eğitim Merkezi
tarafından halı dokuma tezgâhları yerleştirilmiştir. Ancak bu durumda
çok uzun sürmemiş ve bina bir ara özel bir tekstil firması tarafından
üretim yeri olarak kullanılmıştır.
2006 yılında başlatılan çalışmalarla Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından
aslına uygun olarak restore edilmiş olan Bedesten, gelecek kuşaklara da
hizmet verebilme şansına sahip oldu. Bedesten, kare planla ve kuzeye
doğru az meyilli arsası üzerine, eksenleri ana yönlerden biraz sapma
oturtulan iki kademeli bir kütleye sahiptir. İkinci kademeyi meydana
getiren ana yapı kütlesi içinde bir karenin köşelerine yerleştirilen
haçvari planlı dört ayak ve duvarlar arasındaki sivri kemer açıklıkları
ile ayrılmış eş boyutlu dokuz kare bölüme pandantif geçişli birer kubbe
örtülerek, kübik ünitelerden kurulu büyük bir mekân meydana
getirilmiştir.
Dört cephe ortasındaki birer giriş ünitesi ve tali unsurlardan
ibaret otuz iki dükkân hacmi de tonozla örtülü bir dizi eyvan biçiminde
ve simetrik düzenlemeyle ana yapı çevresine bitiştirilmiştir.
Ana mekanın giriş üniteleri ile yanlarına sıralanan dükkanlardan
müştekil alt kademenin hareketli ve hafifi görünüşlü etkisine karşılık
ana mekan etkisine karşılık; kubbelerle örtülü, prizmal ana mekan
kütlesi masif karakterlidir. İnşa malzemesi kesme taştır. Beden
duvarları ile kubbe kasnakları, ince ve kaba yontu taş ve tuğla sıraları
ile örülmüştür, pencere ve kapı söverleri için yekpare, düzgün bloklar
halinde taş kesilmiştir. Ana mekânın örtü sistemine kurşun levhalar
kaplanmıştır. Bedestenin içine, cepheleri dört yönde kuşatan dükkânların
arasından tam ortadan giriş niteliğindeki dehlizlerle geçiş
sağlanmıştır. Ana beden duvarlarına ulaşıldığında ise, yüzeyden çok az
taşıntı yapar. Doğu-batı ve kuzey-güney eksenlerine göre yapıda tam bir
simetrik düzen vardır. Yapı 30x28 metre boyutları ile kareye yakın,
dikdörtgen bir sahayı kaplar. Plan tipoloji bakımından Osmanlı
bedestenleri içerisinde ‘‘orta büyüklükte, dokuz kubbeli, içerde mahzen
ve dükkan bölüntüsü olmayan ve dıştan çevresi dükkanlı’’ gruba dahil
edilebilir.