Adana ile Ceyhan ilçesi arasında, Ceyhan Nehrinin kıyısında ve nehrin iki yakasını birleştiren tarihi Misis Köprüsünün Doğu ucunda yer almaktadır. Kervansaray ve Kervansaraya ait kare plânlı, tek kubbeli bir mescitten ibaret olan yapı gurubu bugün tamamen harabe haline gelmiştir.
İki kısımdan ibaret olan kervansarayın birkaç duvarından başka hemen her tarafı yıkılmış durumdadır.
İlk defa tarihi Misis Köprüsü başına, köprüden geçen kervanların barınağı olarak Selçuklular zamanında bir kervansaray yapılmış, fakat bu kervansaray zamanla yıkılınca 1070 H. tarihinde Padişah IV. Mehmed'in emri ile eski kervansarayın yerine bir han ve bir de mescit yaptırılmıştır. Bu inşaat sırasında ayrıca köprü de onarılmıştır. Kervansarayın, bu yapım sırasında ne durumda olduğu bilinmemekle beraber, Evliya Çelebi, seyahatnamesinde köprünün onarımından bahsetmektedir. Bugün kitabeleri Adana Müzesinde bulunan kervansarayın sadece Kuzeydeki duvarı ile giriş kapısı ayakta kalabilmiştir.
Mevcut kısımlardaki duvarlardan anlaşıldığına göre Selçuklu kervansarayı blok kesme taşlardan yapılmış idi. Ortasında bir avlusu bulunan kervansarayın mekânları avlu etrafında sıralandığı anlaşılır. Kervansarayın yegâne sağlam kalmış kısmını teşkil eden avlu kapısı sivri kemerli büyük bir niş içinde bulunmaktadır. Esas kapı duvarlardan çıkan konsol taşları ile kenetlenmiş düz silme halinde olup, niş kemerinin dış könturu, bütün kemer boyunca stilize bitki motiflerinden taş bezemelidir. Kemerin her iki yanında rumi ve palmet motifleri ile süslü iki rozet bulunmaktadır.
Selçuklu kervansarayından avlu kapısının bulunduğu duvar kalmış olmasına mukabil, Osmanlılar zamanında yapılmış olan handan yalnızca üst örtüyü taşıyan payeler ve kemer kalıntılarından başka bütün kısımları yıkılarak yerine petrol istasyonu yapılmıştır.
http://www. adanadan. biz